Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
İSLAMİYET’TE AZINLIKLAR KONUSU - 2 Mart 1984

İSLAMİYET’TE AZINLIKLAR KONUSU (Yüzyıllarca Avrupa'mn uf­kunu karartan kanlı mezhep kavgaları, veraset savaşları, ırk kıyımları, yabancı kültür talanı Islâm-Türk tarihinde yoktur. Dünyanın gözünü kamaştıran Endülüs-Emeyi medeniyetinden bugüne kü­çük bir iz bile bırakılmamış­tır.)

İslam-Türk tarihinde, özel­likle Osmanlı döneminde inanç hürriyetinin çiğnendi­ği; azınlıklara baskı yapıldığı iddiası, Türk düşmanı çevre­lerce zaman zaman gündeme getirilmektedir.

Bu kasıtlı iddialar, tarih bilgisine sahip tarafsız çev­relerde tutmamıştır. Zira ge­rek Kur'ân ve sünnetçe yer alan hükümler, gerek asr-ı saadetten bu yana aralıksız devam eden uzun uygulama dönemi iddiaları çürütmekte­dir.

Bakara sûresinin 256, Râd sûresinin 40, Yunus sûresi­nin 99. Hacc sûresinin 40, Kâfirûn sûresinin 6. Ayetle­rinde yeralan hükümler, İslâmiyet'te fikir-inanç ve düşün­ce hürriyetinı teminat altına alan kesin naslardır.

Hz. Peygamber ve onu takibeden muttasıl imparator­luklar dönemindeki uygula­ma, Kur'ân'ı Kerîm'de yer alan bu kesin hükümler doğ­rultusunda olmuştur.

Hz. Peygamber'in "-Sizden herhangi biriniz, gayrimüs­lim teb'adan birine zulme­derseniz, biliniz ki ben kıya­met gününde zulmedilen o kimse tarafında olacağım" şeklinde hadisi İslam ve Os­manlı tarihindeki uygulama­lara mi'yar olmuştur. '

Nitekim Hz. Ömer ölüm döşeğinde "Gayrimüslim halka yapılacak muamele" konusunda çevresindekileri ikaz etmiş; Hayber, Kudüs ve İstanbul'un fethi başta ol­mak üzere, kazanılan her sa­vaş sonrasında mağlûplara İslâmiyet’in bu geniş müsa­mahası sergilenmiştir.

Bu anlayış sonucu olarak Osmanlı ve diğer Türk impa­ratorlukları, hâkimiyetleri altında bulunan azınlıkların din ve vicdan hürriyetlerini korumuşlar; gelenek ve dille­rine müdahalede bulunma­mışlardır. Bugün Osmanlı imparatorluğu toprakları üzerinde 20'den fazla müsta­kil devlet kurulmuş bulun­ması bunun isbatıdır.

Bu realiteyi yabancı yazar­lar da itiraf etmişlerdir.

Nitekim Fransız şair ve ta­rihçisi Lamartin "-Türkler, hâkimiyetleri altında bulu­nan Hıristiyanların ibadet­lerine, papazlarına, manas­tırlarına dokunmamışlardır. Zira Türkler'in dinlerinde ve siyasetlerinde bu hoşgörü mevcuttur" diyerek bu uy­gulamayı övmüştür.

Herbert Adams Gibbons, coğrafyacı Elise Reclus, M.A. Ubuçini, Polonyalı Mikocsha ve çok sayıda Batılı yazar, İslâm ve Türk tarihin­deki bu müsamahaya eserle­rinde yer vermişlerdir.

Gayrimüslim teb'a üzerin­deki bu müsamaha cumhuri­yet döneminde de devam et­miştir.

Yüzyıllarca Avrupa'nın uf­kunu karartan kanlı mezhep kavgaları, veraset savaşları, ırk kıyımları, yabancı kültür talanı Islâm-Türk tarihinde yoktur. Dünyanın gözünü kamaştıran Endülüs-Emeyi medeniyetinden bugüne kü­çük bir iz bile bırakılmamış­tır. Islâm-Türk medeniyetle­rinde ise azınlıklar asıl teb'adan daha güvenli, hu­zurlu yaşamışlardır. Bu se­beple "azınlık kıyımı" iddia­ları siyasi, ideolojik ve kasıt­lı girişimlerden ibarettir.