Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
GENÇLİK YILI VE... - 11 Mayıs 1984

1986 yılı, Birleşmiş Millet­ler Teşkilâtı tarafından "Gençlik Yılı" olarak kabul edilmiş, bu yıldan başlaya­rak 10 yıl süre ile gençliğin problemleri üzerinde durul­ması istenmiştir.

Bakanlar Kurulu'nca “Gençlik Yılı”nın Türkiye'­de de kutlanması kararlaştı­rılmıştır. Bu maksatla bir "Milli Koordinasyon Kuru­lu" kurulmuş; resmi kuruluş­larca yapılacak hizmetler "faaliyet programı"na bağ­lanmış; bu programların yü­rütülmesiyle ilgili esasların bir "yönetmelik"te gösteril­mesi kararlaştırılmış, bakan­lık ve resmi kuruluşlarda ko­miteler oluşturulmuştur.

Gençliğin    yetiştirilmesi konusu böylece milletlerara­sı çapta yeniden gündeme gelmiş bulunmaktadır. Karâr yerindedir. Zira her ülkenin istikbale muzaf en önemli problemi yeni yetişenlerin milli hedeflere yön­lendirilmesidir.

Yarınların meçhul mesele­lerini omuzlayacak kaliteli insan yetiştirmek kolay de­ğildir. Ekonomide, eğitimde, dış ve iç politikada başarı bu yetişmiş insan gücüne bağlı­dır.

Uyuşturucu madde ve al­kollü içki alışkanlığı; müs­tehcen neşriyat ve yanlış cin­sî terbiye problemi, dünya gençliğinin önemli çıkmazla­rıdır.

Konunun Türkiye açısın­dan ehemmiyeti, denilebilir ki sadece "milli terbiye" noksanlığına dayanmakta­dır. Bazı gelişmiş ülkelerin aksine Türk gençliği çok şü­kür henüz uyuşturucu mad­de müptelası değildir ama, kafasında ve gönlünde tered­dütler, boşluklar mevcuttur.

Gençlik, milletimizin en di­namik kesimidir. Büyüyen, boy atan, tatmin arayan, iyi veya kötü telkinlere hazır yaştadır.

Iİtiraf edelim ki, biz bu ke­simin milli hedeflere topluca yönlendirilmesini ihmal et­tik. Aile, okul, sokak, sosyal çevre, yeni yetişenlere verile­cek milli terbiye konusunda henüz müşterek prensiplere ulaşmış değiller.

Gencin hiçbir yaşta ele geçmeyen fizik, duygu, kafa ve hayal gücünü ne ile tat­min ettiği belli değildir. Bu­na, dair programlanmış spor, sanat, kültür alanları yoktur. Zihin levhası, gönül bandı boş delikanlının ruhunu, ka­fasını, hayalini, duygularını ne ile doyuracağı hesaplanmamıştır.

Anarşi ve terörün son yıl­larda bu genç kesimi avlama başarısı göstermesi bundan­dır. Zihinlerde "kalkınma içerisinde yeralan genç"; "kendi toplumuna hizmet eden genç" imajı uyandırılamamıştır. "Kalkınma, "sa­nat", "kültür", "ilmî çalış­ma", "milli sağlık" ve "spor" olaylarında gencin yeri gösterilmemiştir. Genç­lik yılı bu ihtiyaca cevap ve­rebilecek midir, o da belli de­ğildir.

“Gençliğin yetiştirilmesi” konusu sadece "Gençlik Yı­lı "nda değil, milli eğitimde, kültür ve sanat çalışmaların­da, mevzuat geliştirmelerin­de, resmi uygulamalarda, ailede, okulda ve sosyal çev­rede devletin temel politikası olarak yeniden ve ciddiyetle ele alınmalıdır”

Tarihini seven, dilini iyi konuşan, dininin temel ve esas esprisini kavrayan, ça­ğın şartlarını bilen insan un­surunu yetiştirmeden, istik­bale emin gözle bakılamaz.


bekleyiniz...