Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
DİNDAR VE ÇAĞDAŞ OLMAK - 18 Mayıs 1984

“Dindar olmak, çağdaş olmaya; çağdaş ol­mak, dindar olmaya mani mi­dir? Dindarlık ve çağdaşlık arasında bir paralellik veya zıtlık mevcut mudur?”

Toplum içerisinde "-Din­dar olmak, çağdaş olmayı en­geller" anlayışında olanlar da,            "-Dindar olmak çağdaş olmanın gereğidir" diyenler de vardır.

Dindarlık, mensubu bulun­duğu dini benimsemek ve ya­şamaktır. Çağdaşlık ise çağın şartlarını bilmek, yaşa­yışını bu şartlara uydurmak demektir.

Bir kimsenin hem dinini benimsemesi, hem çağın şartlarına uyması mümkün müdür? Konuyu özetleyen soru budur.

"Çağın şartları"ndan mak­sat şüphesiz toplum için lü­zumlu bilim, teknik ve müş­terek kıymet hükümleridir, ilmî gelişmelerin gerisinde kalmamak; insanın insan ola­rak sahip bulunduğu tabiî hakların herkese tanınması, çağın şartları icabıdır.

Çağdaş olmak bu demekse, son ve yegâne hak din olan İslâmiyet, "Evrensel" deni­len insan haklarınıanımak­la kalmamış, bunlar için dün­yevi ve uhrevî müeyyideler getirmiştir.

İslâmiyet'in ilme verdiği önem, ilâhî ve beşeri hiçbir sistemde yoktur.

Dahası, İslâmiyet cemiye­tin huzuru için içtimaî den­geler getirmiştir. İşçi-işve­ren, fakir-zengin, kadın-erkek, ebeveyn-çocuk, öğreten-öğrenen, âmir-memur... ara­sında, iki tarafa da hak ve mükellefiyetler tanıyan içti­maî muvazeneler öngörmüş­tür. Cemiyet bu dengelerle ayakta durur.

İslâmiyet'in sınırsız "SEVGİ" motifi, canlı-cansız bütün kâinatı kucakla­mıştır. Yunus'ta, Mevlânâda görülen "insan sevgisi", bu motifin ışıklı ve küçük bir görüntüsüdür. İnsanlık kavgadan barışa, husumetten dostluğa bu ışıkla yürümüştür.

Nüfus, ihtiyaçlar, değer yargılarındaki farklılık, men­faat çatışmaları ve ekonomik sıkıntılar çoğaldıkça çağın problemleri de artmıştır. Bu problemleri kontrol altında tutmak için, insanları bir noktada birleştirecek "müşterek"lere ihtiyaç vardır. Bi­zim için tartışılmaz müşte­rek, ferdin irfan hayatına her şeyden çok önem veren; be­şerî zaaf ve ihtirasları kont­rol altında tutan; menfaat grupları arasında içtimaî dengeler kuran İslâmiyet'tir.

"Dindar olmak çağdaş ol­mayı engeller" kanaati, 19'-uncu yüzyıl "Pozitivizm"inden kalma eski bir anlayıştır. "Atom Fiziği", "İzafiyet Nazariyesi", "İlliyet Prensi­bi" 19'uncu yüzyıl Pozitivizm'ini sarsmış ve "Metafi­zik"i müsbet ilimlerde de söz sahibi yapmıştır.

“Dindar olmak çağdaş ol­manın gereğidir” sözü ise şimdilik güzel bir temenni­den ibarettir. Fakat "za­man", insanlığı bu anlayışa doğru götürmektedir.