Kalkınma bir "akıl", "inisiyatif" ve "cesaret" işidir. Maddî kaynak bunlardan sonra gelir. Evliya Çelebi'nin "Âlimler konağı, fâzıllar yurdu, şairler yatağı" dediği Tokat'ta bunu gördük...
19. yüzyıl Sivas Eyalet Valisi Halil Rifat Paşa'nın ölümsüz bir sözü var: "Gidemediğin yer, senin değildir" der... Vali Paşa'nın bu sözü sanki Tokat için söylenmiş...
Bugün çok şükür Tokat'a gitmiş ve "bizim" etmişiz... Öyle ki Tokat Halil Rifat Paşa'ya "hayrülhalef" bir genç "vali"nin elinde "pilot il ", "Örnek il", "model il" olmuş... öyle olmuş... Tokat baştanbaşa bir "şantiye", genç valinin yardımcıları, kaymakamları ise bir "şantiye şefi..."
İnanması güç... Hayrülhalef valinin 3 yıllık hizmet yıllarında Tokat'a 60 yılda yapılanlar kadar hizmet gerçekleştirilmiş...
3 yılda 3 bin derslik ve lojman, öğrenci yurdu olarak da 3 bin yatak sayısına ulaşılmış. Devlet Planlama Teşkilâtının 67 il için planladığı yıllık toplam hedefin 4000 derslik ve lojman olduğu düşünülürse, Tokat'ın 3 yılda 67 il toplamına nasıl yaklaştığı böylece anlaşılıyor.
İl, ilçe, bucak, köy, Tokat'ta artık normal öğretime ulaşılmış... İkili-üçlü tedrisat tarihe karışmış... Fakir çocukların da barındırıldığı yurtlar 3-5 yıldızlı turistik oteller gibi... 3'er-4'er kişilik hali kaplı odalar...Kütüphaneden spora, sosyal hizmetler... Pırıl pırıl bina ve bahçeler... 0-6 yaş için Tokat'ta, 6-12 yaş için Turhal'da, 12-18 yaş grupları için Zile'de yetiştirme yurtları zinciri... Okulsuz köy yok, lojmansız okul...
Yalnız okul ve yurt mu? "Kendi okulunu kendin yap" kampanyası, Tokat'ta "Kendi işini kendin yap" kampanyasına dönüşmüş...
Aynı sihirli formülle 176 sağlık ocağı yapılmış. Bu yıl sayı 200'ü bulacak... Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nın bu iş için gönderdiği ödenek miktarı topu topu 500 milyon lira... Hayret değil mi?..
100 dönüm alanda, 3 yıldızlı otel niteliğinde polis evi... Çevik Kuvvet, bölge trafik istasyonu, tamir-bakım atölyesi, lojmanlar ve sosyal tesislerle Tokat'ın 2'nci büyük kampusu...
İçişleri Bakanlığı'nca gönderilen 5'er milyonluk ödeneklerle gerçekleştirilen 50'şer milyonluk jandarma karakolları...
60 köyde içme suyu inşaatı... 2 yılda bütün köylere içme suyu getirilmesi planlanmış...
50 kilometrelik cılız yıllık hedefe rağmen, köyleri ağ gibi birbirine bağlamaya başlayan yol ve asfaltlama çalışmaları...
Tokat bölgesinde 14 medeniyetin izleri var. İşin bu yönü de unutulmamış: Geniş bir kültür turizmi faaliyeti başlatılmış... Tarihî "Taş Han", 80 odalı bir otel haline getiriliyor. 11 kubbeli muhteşem "Bedesten" müze; Halef Sultan Zaviyesi ise kütüphane ve resim galerisi... Projesi 3,3 milyar tutan ve kongre turizmine hitabedecek olan 120 yataklı bir modern otelin kaba inşaatı bitirilmiş...
Bağcılık, ipekböcekçiliği, kayak ziraatı, mermer ocakları işletmeciliği, valiliğin projelendirip uygulamaya koyduğu hizmet alanları...
Peki, bütün bunlar nasıl yapılıyor? Hangi para, hangi ödenek, hangi ihale, hangi imkânla?..
Tokat'ı bir şantiye haline getiren bu hizmetler için Ankara'dan Tokat'a ödenek akıtıldığı sanılmasın!.. "Her şeyi Ankara'dan bekleyemeyiz ki!.." diyen genç vali kolları sıvamış...
Sihirli formül şu: Mahallî hizmetlerin, mahallî organ ve kuruluşlarca mahallî imkânlarla, mahallinde gerçekleştirilmesi... Yani "devlet-millet" işbirliği... Devletin gönderdiği cılız bütçe imkânları böylece 4'e, 5'e, bazan da 8'e, 10'a katlanmış...
Bayındırlık Bakanlığı'nca ihale edilen işlerde takip edilen bürokratik yol, fevkalâde uzun: Önce birim fiyatların ilânı beklenir, 3-4 ay geçer... Keşifler yapılır, ihale dosyası hazırlanır, ihale talimatı istenir. İlân, ihale, Maliye vizesi, Sayıştay tescili, yer teslimi, git-gel, eksik evrak derken inşaat mevsimi biter. Bu suretle hiçbir iş zamanında bitmez ve gerçek rayici birkaç katlanarak aşar.
"Tokat modeli"nde bu bürokratik yol, bir kalemde fırlatılıp atılmış... Bütçe Kanunu'nun 11'inci Maddesi işletilmiş, "özel idare" devreye sokulmuş... İşler emanet usûlü ile sonuçlandırılmış... Demir, çimento özel idareden, kum, çakıl, tuğla; taş, işçilik, taşaronluk gibi hizmetlerin cümlesi halktan... Belediyeler arası işbirliği ve il çapında tek makine parkı... Aynı usûlle sıra, masa, araç-gereç imalâthaneleri... Böylece kaynakta tasarruf, işlerde sürat, devlet katkısının 5’e 10'a katlanması... Biten işler, gülen yüzler... Devlet-millet işbirliği, pırıl pırıl bir Tokat... Ordu-Kırşehir-Sivas gibi illerde de aynı atılım ve hamleler...
Devlet Planlama Teşkilâtı 1987 yıllık programında Tokat’ın bu modeli övülmüş ve diğer illere örnek gösterilmiş... İşte Tokat modeli!..
"Toplandık mı başbaşa, verdik mi el-ele biz
Su çekilir, dağ çöker, bora susar çocuklar."
Yeter ki yapabilelim...