İnsana yakın olan, onların problemlerinin hallinde şüphesiz daha mahir olur. Bizde hiçbir müessesenin insana yakın olma problemi yok. Öğretmen, din adamı, bürokrat olarak “İnsan”dan o kadar uzağız ki...
Siz hiç bir müftü'nün, bir okul müdürünün kitapla, kalemle ülfet halinde olduğunu gördünüz mü?.. Bir müftünün yönetimden-denetimden; bir okul müdürünün okul ve öğrencilerinden yakasını sıyırıp okumaya - yazmaya vakti mi kalır ki?.. Çevremizde gördüğümüz hep bu... Halbuki okumaya - yazmaya en çok vakit ayırması icabeden de, işi insanla uğraşmak olan bunlar olmalıdır.
Bu "sayısı az"lardan bir "müftü" ve bir okul müdürünü sohbetime konu olarak seçtim. Ümid ediyorum ki, bu iki misal benzerlerine örnek olacak...
BİR MÜFTÜ
İstanbul Eminönü Müftüsü üşenmemiş; yanına, sadık bazı görevlilerini de alarak, yönetim ve idamelerinden sorumlu olduğu mabedleri bir bir taramış; bu mabedlerin tarihçesini, mimarî özelliklerini, mevcud durumlarını "Eminönü Camileri" adıyla Türk okuyucusuna sunmuş... Ansiklopedik boyda, 237 sayfa tutan eserle, kuşe kâğıt ve selefonlu kapak içerisinde fevkalâde lüks bir baskı gerçekleştirilmiş...
Eser birkaç yönden tebrike şayan... Bir defa himmet olarak güzel... Baskı lüks ve orijinal... Fakat asıl orijinal yanı, kitabın sonuna eklenen kadîm bir "Talimatname."
"Cami katili" talimatname olarak eskiden beri duyageldiğimiz bu emirname, "cami ve mescitlerin ihtiyaca göre tasnifi"ni öngörüyor. Buna göre, camiler inceleme ve tasnife tâbi tutulacaklar... "Cemaat durumları"; "5 vakte küşade" olup - olmadığı; "civarındaki cami ve mescidlerle mesafesi": "mamur bulunup - bulunmadığı"; "memleket haritasına nazaran müstakbel vaziyetleri" gözlenecek. "Hangilerinin ipka" edileceği; hizalarında "bil'etraf" izah edilecek...
Bu izahlar, bu çalışmalar, şüphesiz yapılmış olmalı ki, Eminönü gibi bir ilçede 211 camiden ancak 98'i faal ve ayakta kalmış... 113 cami ise ya ortada yok veya gayrıfaal...
Ehl-i himmet ilçe müftüsü Mehmet Doğru ve çevresini tebrik ediyorum. Bu emsalle önce "İstanbul" bilâhare de bilcümle camilerimizin, özellikleriyle arşivlenmesini diliyorum.
...VE BİR MÜDÜR
Bir himmet sahibi de İstanbul Kadıköy İmam-Hatip Lisesi Müdürü... O da üşenmemiş, insan hayatına zararlı maddeleri, davranışları, yaşayış zaaflarını "Ömür Hırsızları" adıyla kitap haline getirmiş... 305 sayfalık kitapta her gün ömrümüzden bir şeyler çalan tezahürler, ibretli bir bakışla işlenmiş... "Fuhuş"tan, "uyuşturucu"ya, "tütün"den, gürültü ve strese kadar... Kitapta "sedanter hayat", "hırs", "kin", bâtıl inanç gibi konular da temiz bir dille işlenmiş...
"Ömür hırsızı" yanlışlar dinî, tıbbî, sosyo-psikolojik ve estetik bakımdan incelenirken, en temelli dayanak olarak "insanı en iyi bilen, onu yaratan" Rab ve gönderdiği disiplinler gösterilmiş... "-Hiçbir sistemin, kendisini programlayanı aşabilmesi mümkün değildir" denilmiş... "Kendi varlık sırlarını çözemeyenlerin, kendilerini yaratanı inkara haktan var mı?" diye sorulmuş...
İnsana yakın olan, onların problemlerinin hallinde şüphesiz daha mahir olur. Bizde hiçbir müessesenin insana yakın olma problemi yok. Öğretmen, din adamı, bürokrat olarak "insan"dan o kadar uzağız ki?..
Bu iki himmet sahibi evlâdımızı bilhassa bunun için tebrik ediyorum. Ola ki, bu güzel hizmetler yenilerinin de yolunu açar... İnşallah...