Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
TRT, ALPTEMOÇİN VE KUR’AN KURSLARI - 23 Eylül 1988

Maliye ve Gümrük Bakanı Sayın Alptemoçin, 15 Eylül Perşembe günü Biga'da bir yatılı bölge Kur­an kursunu, bir de lise ek binasını tedrisata açtı. Bu­güne kadar bazı kafalarca birbirine zıt gibi gösterilen iki eğitim müessesesinin aynı gün, aynı ilçede devlet eliyle tedrisata sokulmasını ise, "laiklik"in isabetli yo­rumu olarak ilân etti. Sadece Bigalılar değil, Çanak­kale ve çevresinden gelen kalabalık topluluk "din" ve "laiklik" konusunda hasret kaldığı bu yeni espri ve mesajı bağrına basıp alkışladı.

İYİ AMA

Buraya kadar herşey güzel değil mi? Gel gör, bu gü­zellikleri millete çok gören bir anlayış burada da ken­dini gösterdi. Televizyon için çekim yapan TRT men­subu, -hiç de gerek yokken, hatta yetkisi bulunmazken-Kur'ân kursu açılışına dair görüntülerin "Kur'ân kursu" olarak değil, ancak "pansiyon" olarak verile­bileceğini, çevresindekilere belirtme ihtiyacını duydu, öyle de oldu. Aynı gün akşam son haberlerde, tedri­sat binası, konferans salonu, pansiyonu, hatta bahçe tanzimi ile devletçe 750 milyon lira harcanarak yaptı­rılan mükemmel ve örnek resmî Kur'ân kursu mües­sesesi, "öğrenci pansiyonu" olarak verildi.

Hiç verilmeyebilirdi. TRT'ye, şu haberi niçin yayın­lamadın diye bugüne kadar hiç sormadık. İnanç ve ge­leneklerimize ters bunca yayını da burada sözkonusu etmiyoruz. Sitemimiz, hakiki sahibi "millet" olan bir devlet organının "millet"e rağmen, "millet"in istek ve beklentilerini hiçe sayarak kullanılması... Nasıl olu­yorsa?..

Bir de şu var: Demek TRT, bağlı olduğu prensipleri(!) sıradan kameramanına bile hazmettirmiş. Bu da tebrike(!) şayan...

NİÇİN KUR’AN KURSU?

Kur'ân kursu niçin lüzumlu? Her fırsatta "gizli din eğitimi"nden şikâyet edilmiyor mu? En çok da bu çev­reler tarafından... Kur'ân kursu işte onun için lüzum­lu. Din eğitiminin "gizli"si, saklısı varsa, bunu önle­menin yolu ihtiyacın resmî yoldan devlet eliyle karşı­lanması değil midir?..

Devlet bunun farkına varmıştır. Kur'ân öğrenilmesini resmen teşvik etmektedir. Devlet Memurları Ka­nunu, elinde "hafızlık" belgesi olanlara bir "doktora" derecesi, yani 3 kademe ilerlemesi birden vermektedir. Devlet bugün örnek bölge Kur'ân kursu yatırımları yapmaktadır. Yirmi vilâyetimizde her biri birkaç mil­yar lira keşif bedelli Kur'ân kursu inşaatı halen sürdürülmektedir. Bu kursları "hafız" olarak bitirenler cami görevliliği kadrolarına tayin edilmektedirler. Yak­laşık 150 bin Türk çocuğu, 5 bin kadar Kur'ân kur­sunda resmî eğitim yapmaktadır.

Kur'ân kursu mezunu olan hiç kimse, anarşi ve te­rör olaylarına karıştırılamamıştır. İlk ve orta dereceli okullara Anayasa teminatı altında din dersleri konul­masının bir sebebi de bu değil midir? Böylesine otur­muş, resmî din eğitimi müesseselerinden TRT ve mu­habiri acaba niçin rahatsız olur?..

Olur... Türkiye'de bugüne kadar öyle "olmaz"lar "olmuş"tur ki, geriye dönüp bir baksanız, bu garip­liklere siz de şaşarsınız.

Sayın Alptemocin haklıdır. Bir devlet politikası ola­rak, "laiklik"e getirilen bu yeni espri ve yorum, bir gün gelecek, herkes tarafından anlaşılacaktır.

TRT tarafından bile...