Maliye ve Gümrük Bakanı Sayın Alptemoçin, 15 Eylül Perşembe günü Biga'da bir yatılı bölge Kuran kursunu, bir de lise ek binasını tedrisata açtı. Bugüne kadar bazı kafalarca birbirine zıt gibi gösterilen iki eğitim müessesesinin aynı gün, aynı ilçede devlet eliyle tedrisata sokulmasını ise, "laiklik"in isabetli yorumu olarak ilân etti. Sadece Bigalılar değil, Çanakkale ve çevresinden gelen kalabalık topluluk "din" ve "laiklik" konusunda hasret kaldığı bu yeni espri ve mesajı bağrına basıp alkışladı.
İYİ AMA
Buraya kadar herşey güzel değil mi? Gel gör, bu güzellikleri millete çok gören bir anlayış burada da kendini gösterdi. Televizyon için çekim yapan TRT mensubu, -hiç de gerek yokken, hatta yetkisi bulunmazken-Kur'ân kursu açılışına dair görüntülerin "Kur'ân kursu" olarak değil, ancak "pansiyon" olarak verilebileceğini, çevresindekilere belirtme ihtiyacını duydu, öyle de oldu. Aynı gün akşam son haberlerde, tedrisat binası, konferans salonu, pansiyonu, hatta bahçe tanzimi ile devletçe 750 milyon lira harcanarak yaptırılan mükemmel ve örnek resmî Kur'ân kursu müessesesi, "öğrenci pansiyonu" olarak verildi.
Hiç verilmeyebilirdi. TRT'ye, şu haberi niçin yayınlamadın diye bugüne kadar hiç sormadık. İnanç ve geleneklerimize ters bunca yayını da burada sözkonusu etmiyoruz. Sitemimiz, hakiki sahibi "millet" olan bir devlet organının "millet"e rağmen, "millet"in istek ve beklentilerini hiçe sayarak kullanılması... Nasıl oluyorsa?..
Bir de şu var: Demek TRT, bağlı olduğu prensipleri(!) sıradan kameramanına bile hazmettirmiş. Bu da tebrike(!) şayan...
NİÇİN KUR’AN KURSU?
Kur'ân kursu niçin lüzumlu? Her fırsatta "gizli din eğitimi"nden şikâyet edilmiyor mu? En çok da bu çevreler tarafından... Kur'ân kursu işte onun için lüzumlu. Din eğitiminin "gizli"si, saklısı varsa, bunu önlemenin yolu ihtiyacın resmî yoldan devlet eliyle karşılanması değil midir?..
Devlet bunun farkına varmıştır. Kur'ân öğrenilmesini resmen teşvik etmektedir. Devlet Memurları Kanunu, elinde "hafızlık" belgesi olanlara bir "doktora" derecesi, yani 3 kademe ilerlemesi birden vermektedir. Devlet bugün örnek bölge Kur'ân kursu yatırımları yapmaktadır. Yirmi vilâyetimizde her biri birkaç milyar lira keşif bedelli Kur'ân kursu inşaatı halen sürdürülmektedir. Bu kursları "hafız" olarak bitirenler cami görevliliği kadrolarına tayin edilmektedirler. Yaklaşık 150 bin Türk çocuğu, 5 bin kadar Kur'ân kursunda resmî eğitim yapmaktadır.
Kur'ân kursu mezunu olan hiç kimse, anarşi ve terör olaylarına karıştırılamamıştır. İlk ve orta dereceli okullara Anayasa teminatı altında din dersleri konulmasının bir sebebi de bu değil midir? Böylesine oturmuş, resmî din eğitimi müesseselerinden TRT ve muhabiri acaba niçin rahatsız olur?..
Olur... Türkiye'de bugüne kadar öyle "olmaz"lar "olmuş"tur ki, geriye dönüp bir baksanız, bu garipliklere siz de şaşarsınız.
Sayın Alptemocin haklıdır. Bir devlet politikası olarak, "laiklik"e getirilen bu yeni espri ve yorum, bir gün gelecek, herkes tarafından anlaşılacaktır.
TRT tarafından bile...