Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
S.AHMET ARVASİ - 6 Ocak 1989

"Alimin ölümü, âlemin ölümü demektir" hükmü ne kadar doğrudur!.. S.Ahmet Arvasî bir manevî kutuptu. Şimdi O’nun yerine bir ye­nisini koyabilmek, bakalım kaç on yılda, kaç yüz­yılda mümkün olabilecek?

Bir insan, hayatta iken pek farkedilmiyor. Mer­hum Arvasi yerini boş bıraktıktan sonra daha çok farkedildi ve acısı yüreklerimize oturdu.

Arvasi niçin bu kadar kıymetli idi? "Öğretmen''di, fakat yüzbinlerce emsalinden farklı idi. Bir "yazar"dı ama benzerlerinden değişik bir çizgisi var­dı. O çizgi kolayca bir çizgi değil, binlerce yıllık de­rinlerden süzülüp-gelen bir soylu misyonun tem­silcisi idi....

TÜRK-İSLAM SENTEZİ

"İnanıyorum ki hem Türk olmak, hem  Müslüman olmak, hem de muasır dünya­ya öncülük etmek mümkündür" sözü, O'nun bü­tünleştirici üslûbudur. Millî kültürümüzün üç boyu­tunu böylece bulup-kucaklayan merhum, bu kana­atinin gerekçesini şöyle açıklamıştır: "Müslüman-Türk milleti ve onun devleti güçlü ise İslâm dünyası da güçlüdür. Aksi olunca, bütün Türk dünyası ile birlikte İslâm dünyası da sömürgeleş­mektedir."

Arvasî merhumun emsallerinden farkı işte bu­dur. Birçok kişi ve hücreyi karşısına alma pahası­na "Türk"e ve "İslâm"a sahip çıkmış; "İslâm"ı değişmez hakikat olarak görürken, Türk milletinin İslâmiyet'e hizmet esprisini kendisine rehber ola­rak almıştır.

O'nun bir prensibi vardır ki, Türk milliyetçiliğini İslâm terazisinde değerlendirmede tereddüdü olan­lara derstir: "-Ben bir Türk milliyetçisiyim. Sa­dece Türk olduğum için değil... Arap veya başka bir kavimden olsaydım yine Türk milliyetçi­si olurdum. Zira, tarihte Türk milleti kadar İs­lâmiyet'in temel esprisini kavrayarak, onunla bütünleşmiş başka bir millet yoktur."

Merhumun ifadesini dar bir kavmiyetçilik şart­lanması olarak görmek yanlıştır. Bu ulaşılması zor sentez, O'nun bütün kâinatı ihata eden derin tefek­kür pınarından dökülen bir duru hamuledir. "Türk devletini yıkmak isteyenler, yalnız Türklüğe de­ğil, İslâm'a da ihanet etmektedirler" hükmü, O'­nun bu ihatasının hepimize ibret sonucudur.

SEYİT AHMET ARVASİ VAKFI

Merhum Arvasî, Hz.Peygamber'in soyundan geldiğine inanan Doğu Anadolulu soylu bir ailenin mütefekkir evlâdıdır. Kendi veciz ifadesiy­le bir "Doğu Anadolu çocuğu olarak, doğup-büyüdüğü bölge etrafında döndürülmek iste­nen hain niyetlere ve kahpe tertiplere karşı ka­yıtsız kalmamış" ömrü boyunca mücadele etmiş­tir. Bunda da başarılı olmuştur. Bu başarıda O'nun "Seyyit" ve soylu bir aileden gelişinin olduğu ka­dar, "Doğu Anadolu"lu oluşunun, daha önemlisi de ufuklu boyutlu tefekkür ve şahsiyetinin rolü vardır.

O'nun için "devlet"in bütünlüğü üzerine sorumluluğu olan bütün kişi ve kurumlara bir teklifimiz var: Onun "Doğup-büyüdüğüm topraklar" de­diği "Van" mihverinde bir büyük "Vakıf" veya "Enstitü" kuralım. Bu müessese etrafında S.Ah­met Arvasî'nin ve o kumaşta bilcümle "Doğu"lu ehl-i himmetin eserlerini, fikirlerini, tutumlarını gün ışığına çıkarıp-yaşatalım. Meselâ, İstiklâl Savaşı’mızda, "Arvasî ailesi" başta Doğu Anadolu eşrafının destek ve bağlılık tezahürlerini... Göreceksiniz, ne köklü, ne soylu bir iş olacak... "Doğu" ve "Güneydoğu" olayları üzerine havanda su döğ­me yerine tutarlı, kalıcı bir hizmet ve himmet...

Allah'ın rahmeti O'nunla olsun.