Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çeyrek yüzyıldır gördüğü bir rüya nihayet gerçekleşiyor. YÖK'ün 29.12.1988 tarihinde aldığı bir kararla, Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa İlahiyat fakülteleri bünyesinde "İlahiyat Meslek Yüksek Okulları" kuruluyor. Böylece vasıflı imam-hatip ve pedagojik formasyona sahip Kur'ân kursu öğretmeni ihtiyâcına cevap aranıyor. Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu, başkanlık görevine geldiği günlerde ele aldığı bir konuyu -çok zaman geçmeden- tahakkuk ettirmiş bulunuyor. Doğrusu, bir insana ömrü boyunca yetecek kalıcı bir hizmet..,
DİYANETTE YENİ DÖNEM
Diyanet İşleri Başkanı'mızın mesaisini yoğunlaştırdığı diğer bir konu yine eğitim... Mevcut Diyanet personelinin hizmet içinde eğitilmeleri... Bu konudaki rüyası da, ilkokul öğretmenlerinin yüksek tahsile kavuşturuldukları usûlle ve "açık öğretim" yoluyla yüksek okul mezunu yapılmaları... Bu da sağlandığında, imam-hatip lisesi mezunu 34.987 personel yüksek tahsil yapmış olacak; bir yandan bilgi ve görgülerini artırırken; diğer yandan yeni özlük ve sosyal haklara kavuşacaklar...
"Din hizmeti", toplumun istikbalini yakından ilgilendiren bir konu. İslâmiyet "Türk milleti"ni bütünleştiren en önemli faktör... "Dil" birliğinin de, bizi "millet" yapan diğer unsurların da önünde... Diyanet İşleri Başkanlığı'nın son yıllarda daha da yükselen "gelişme" grafiğinin sevinilecek tarafı bu...
Diyanet İşleri Başkanlığı son yıllarda artan bir hızla "tırmanış"a geçti. "Bütçe" ve "kadro" imkânları açısından; yurt içinde ve dışındaki "teşkilâtlanma"sı bakımından; diğer bakanlık ve kuruluşlara "örnek" idarî işleyişle...
Nitekim Diyanet, "modern yönetim teknikleri" konusunda diğer kuruluşlara öncülük ediyor. Bu mevzuda "Millî Prodüktivite Merkezi", "Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü"nden yazılı "takdir"ler almış...
Bazı bakanlık ve kuruluş yöneticilerine modern yönetim teknikleri konusunda sürekli seminer ve konferanslar veriyor. Personel, hac ve diğer idarî hizmetlerde çoktan "bilgisayar"a geçmiş. Bürokratik işlemleri en aza indirmiş... Yetki devrini illere kadar genişletmiş.
2000'Lİ YILLARA HAZIRLIK MI?
Diyanet İşleri Başkanı'mızın, Türk basınında üzerinde yeterince durulmayan bir mesajı vardı:
"2000'li Yıllara Doğru" diye... Kamuoyuna tam yansımayan bu mesajında Sayın Başkan, Diyanet’i 2000'li yıllara hazırlama hedefini açıklıyor.
Şöyle diyor: 'Türkiye 2000'li yıllara doğru hızla ilerleyen bir ülke... Her kuruluş, bu transformasyona göre kendini yeniden düzenlemek durumunda... Bu hızlı gelişmeye ayak uyduramayan kurumlar, toplumun gerisinde kalırlar..."
Demek, hedef bu... Bu hedefler arasında "eğitim" ön plânda... "İlahiyat Meslek Yüksek Okulları" sayesinde bundan sonra Diyanet'e "vasıflı" eleman alınacak... Meslekî bilgisi yeterli, pedagojik formasyona sahip elemanlar... Yüksek tahsili olmayan imam-hatip lisesi mezunu personel ise yüksek tahsile kavuşturulacak... Bu vasıflı elemanlarla topluma daha sıcak bakılacak... Hizmet, cemiyetin her kesitine, uygun uslûple ulaştırılacak. Din hizmetinin hedefi olan "İnsan" unsuruna daha çok önem verilecek...
Zaman zaman cuma hutbelerinin, bayram vaazlarının sertliğinden, hatta kalitesizliğinden şikâyet etmez miyiz? Zaman zaman da "din''in istismarı faaliyetlerinden... İşte Diyanet bugüne kadarki mütevazı çabalarına yeni hamleler katıyor. Bundan "Diyanet'in yükselişi" diye rahatsız olmak yerine, "devlet ve millet" adına memnun olmalı...
"İlahiyat Meslek Yüksek Okulları", Türk milletine hayırlı olsun; milli bütünlüğümüzün daha da pekişmesinde bir "dönüm noktası" olsun... Bunu diliyoruz.