Can-Azerbaycan'da bir İnsanlık faciası yaşanmaktadır. Kadın-erkek demeden insanlar tanklar altında ezilmekte; silâhsız-sivil topluluklar üzerine ağır silâhlarla ateş edilmektedir. Yaralılar hastanelere, şehit cenazeleri morglara sığmaz olmuştur. Doktor, sağlık personeli ve İlâç sıkıntısı sebebiyle Azerî aydınlar bütün İnsanlığa yardım çağrıları yapmaktadırlar.
Din, dil, ırk ve ülke farklılıklarını aşan cihanşümul değerler vardır. Azerbaycan'da bu değerlere saldırılmış; bütün İnsanlığı rahatsız etmesi gereken bir kanlı işgal sergilenmiştir. İnsan haklarına saygılı olduklarını İfade eden ülkelerin, insanlığın ortak malı olan değerlere karşı işlenen bu kanlı cinayetlere karşı niçin suskun oldukları merak konusudur.
BİR GARİP İŞBİRLİĞİ
1.12.1989 tarihli sohbetimde, bu sütunlarda Azerbaycan'a karşı "CIA-KGB" işbirliğinden söz etmiştim. "CIA-KGB ortak plan hazırlıyor" anonsu ile... Bütün dünyada birbiriyle çarpışan bu iki "gizli" teşkilât, hayrettir, Azerbaycan konusunda "işbirliği" yapmışlar, ortak hareket etme kararı almışlar, hatta muhtemel fiilî bir harekât için müşterek tatbikat gerçekleştirmişlerdi. İşte 6 hafta bile geçmeden olanlar oldu.
Yazık oldu... Bugünler yarın tarih olacaktır. Dünün yanlışlarını bugün yeni politikalarla telâfi etmeye çalışan Sovyetler'in, yarınki nesillere kanlı lekelerle dolu yeni bir cinayet mirası bırakmaları, bu ülke mihverinde oluşmakta olan "ümit"leri yeniden ters-yüz etmiştir.
ABD'ye gelince: Masum Azerbaycan'a karşı eli kanlı Rusya ile "işbirliği"nin vebalini, -nasip olanlar görecek- çok pahalıya ödeyecek. Cenâb-ı Hak, "ihmâl" değil, "imhâl" eder. O "mühlet" geldiğinde, bu "âh"ın önünde ABD'nin ne yapacağı görülecek...
Sel gibi akan bu kanlardan sonra Azerbaycan'ı artık kimse durduramaz. Macaristan'ı, Çekoslovakya'yı, Polonya ve Romanya'yı durduramadıkları gibi...
Kimbilir, belki "hikmet" bundadır. Kendi Türk vatandaşlarına karşı yaptığı tarihî zulmün, kanlı "Jivkov"un sonunu belirlediği gibi!..
DAVET
Bu cuma, Azerbaycan Cuması'dır. Türkiye'deki bütün camiler, Azerbaycan'a "dua" için intizar ve niyazda olacaktır. 60 bin camide milyonlarca mü'min...
Türkiye'deki bütün Kur'ân kurslarında "binbir" hatimler yapılmaktadır. "va'z"lar Azerbaycan üstüne, "hutbe"ler Azerbaycan üstüne, "dua"lar Azerbaycan üstünedir. Komşu Azerbaycan'ın, can-Azerbaycan'ın fiilen yardımına koşma imkânı belki şimdilik elimizde değil. Ama bu zulmü dünyaya ve niyazların melcei ulu Allah'a şikâyet etmek elimizde. O halde "cuma namazı"nda bugün herkes camiye!.. Sovyet "dış politika"sı "tanıtım" üzerine kurulmuştur. "Kamuoyu" tepkisi en korktukları şeydir. O halde Türkiye'de yer yerinden oynamalı; Türk kamuoyu, haklı tepkisini bütün dünyaya duyurmalıdır... Cenâb-ı Hakk’ı da şahit tutarak...