Malazgirt'ten-Büyük Taarruz'a, 9 yüzyıla yaklaşan bu çizgi üzerinden kazanılan zaferlerden ilki milletimize Anadolu'nun kapılarını açmış; sonuncusu ise 9 yüzyıllık Türk yurdu "ANADOLU'yu külli bir işgalden kurtarmıştır. Böylece 9 yüzyıl önce doğudan - batıya başlatılan ve birkaç asırda tamamlanan "FETİH", batıdan-doğuya "KARŞI BİR HAREKET" ile telâfi edilmek istenmiştir.
Batıdan - güneyden ve kuzeyden üç yanlı bir boyunduruk gibi boynumuza geçirilmek istenen "İŞGAL" eğer kısa zamanda temizlenmese idi, Peygamber müjdesi "SON FETİH "le taçlandırılan "Anadolu Hareketi" son bulacak; minaresi-kubbesi-şifâhânesi-kervansarayı mektebi-medresesi ile onca yüzyıllık "ANADOLU MEDENİYETİ" hasım ellere düşecekti…
Dilediği her şeyi yapan Allah bunu dilemedi, Anadolu Türk'e yurt kaldı...
Malazgirt'ten-Büyük Taarruz'a Anadolu'ya yakın ve uzak iklimlerde kazanılan bunca zaferde Anadolu bir "Mihrak", bir "Odak" olmuştur. Tuna boylarına, Viyana önlerine, Hicaz çöllerine "SEFER"e çıkan Mehmetçiğin libâsı Anadolu'da dokunmuş; atının üzengisi Anadolu'da dövülmüş; mehterinin kösü-davulu Anadolu'da örülmüş, inanç ve kültürü Anadolu'da işlenmiştir.
Bu yüzyıllar boyu Anadolu hep vermiştir… "Nizam-ı Alem" için Afrika'dan - Avrupa içerilerine kadar asker vermiş; silâh ve cephane vermiş; iyâne vermiş.. hep vermiş; hiç almamıştır..ve her savaş sonrasında Anadolu'da yıkılmış yuvalar, öksüz çocuklar, dul kadınlar, bükük boyunlar, harabeler kalmıştır...
Kendi üstünde ve dışında süren bu biteviye savaşlar yüzünden Anadolu imar edilememiştir.
Devletin temellerinin yeniden atıldığı ifade edilen bu dönemde bize düşen, imar edilememiş Anadolu'yu yeniden imar etmek; özellikle son 30 yılda başlatılan kalkınma hamlelerine yenilerini katmak; ihtiyar "ANA-YURT"u bizi besleyen, bize yeten temelli yurt yapmaktır…
Şimdi artık "ZAFER" için "SEFER'e çıkma imkanı kalmamıştır. İnsanımızı beslemek için genç topraklar kazanmak, fethetmek imkânı da bulunmamaktadır.
Yaşadığımız toprakları yeşertmek, diriltmek, dünya yaratılandan buyana boşa akan Seyhan'ları, Ceyhan'ları, Fırat'ları, Murat'ları, adı kara-kendi ak denizin bahtım ağartan Kızıl ve Yeşil ırmakları, her yıl milyonlarca metreküplük toprağımızı denize akıtan Ak ve Göksu’ları zapt etmek, toprağın altındaki milyarlarca tonluk kara altın rezervlerini bir "SİMYACI" dikkati ile değerlendirerek ak altına dönüştürmek, cephede kazanılan sıcak savaşı cephe gerisinde "EKONOMİK ZAFER'le tamamlamak tarihi borcumuzdur.
Ülkemizin üç yanı denizlerle çevrilidir. Bu demektir ki, denizle çevrili kıyılarımızda ziraat için yeraltı sularından istifade edilebilir.
Ülkemiz, tatlı göller ve akarsular balonundan da dünyanın gıbta edilecek bir ülkesidir. Sadece nehir ve ırmakların topraklarımız içerisindeki uzunlukları 11 bin kilometreyi aşmaktadır. Çoğunluğu Karadeniz ve Akdeniz yamaçları olmak üzere topraklarımızı birer hayat damarı gibi süsleyen yüzlerce çay ve dere bunun dışındadır.
Sanayi dünyasında söz sahibi olabileceğimiz besin, dokuma, maden, toprak-seramik-cam, selüloz, kimya, plastik ve kauçuk sanayii dallarında atılım yapabilecek imkânlarımız vardır.
Ülkemiz Akdeniz - Karadeniz ve step iklimi temelinde 10 ayrı iklime sahip; yeraltı, yerüstü ve demografik imkânları düşmanın hasedini çekecek kadar zengin; turistik ve stratejik bakımdan güçlü bir potansiyele sahiptir.
Yurdumuzun toprak altı - toprak üstü zenginliklerini; nüfus potansiyelim; tarihi, stratejik ve turistik imkânlarını çok iyi değerlendirmek, Cumhuriyet dönemini omuzlarında taşıyanların tarihi yükümlülükleridir.
Gazi Alpaslan'dan - Gazi Mustafa Kemallere bin yıla yaklaşan hür gayret ve himmet zinciri ile kazanılan zaferlerin, Mohaçların, Otrantoların..bugünkü şartlarda mânâlandırılması da bu demektir...
Aksi "Dün"ün de, "Bugün"ün de, “Yarın”ın da vebalini yüklenmek olur.. •
Tarih, ulu Türk Milleti'nin bahtsız sıkıntılardan ve büyük zaferlerden sonra eşsiz medeniyet atılımları yaptığına şahittir.
Dün cephede kazanılan zafer, bugün cephe gerisinde alın-teri, göz-nuru ile örülmektedir.
Milletimiz, cephe gerişindeki bu "MEDENİYET SAVAŞINI'da kazanacak "GAYRET" ve "İNANÇ" potansiyeline sahiptir.