Fikir ve inanç hürriyeti, hayat hakkı gibi, mülkiyet hakkı gibi insanın insan olarak sahip bulunduğu tabiî haklardandır.
İSLAMİYETİN GÖRÜŞÜ
İslâmiyet, fikir ve inanç hürriyetini teminat altına almıştır. Bu konudaki âyetlerden bazıları şunlardır:
"Dinde zorlama yoktur." (Bakara suresi: 256)
"Yâ Muhammed! Sana düşen sadece duyurmaktır. Hesab görmek bize düşer."(Ra'd Suresi:40)
"Yâ Muhammed! Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündeki insanların hepsi iman ederlerdi. Böyle iken sen, hepsi mü'min olsunlar diye insanları zorlayıp duracak mısın?" (Yunus Suresi :99)
“Mü'minler Rabbimiz Allah'tır dediler diye haksız yere yurtlarından çıkarılmışlardır. Allah bazı insanların serlerini önlemeseydi manastırlar, kiliseler, havralar ve camiler yıkılıp giderlerdi.“ (Hacc Suresi :40)
"Ben sizin taptıklarınıza tapacak değilim. Siz de benim ibadet ettiğime kulluk etmezsiniz. O halde sizin dininiz size, benim dinim bana." (Kâfirun Suresi:6)
Şu hadis, islâmiyette Müslüman olmayanlara ve onların inançlarına gösterilen müsamahanın bir örneğidir:
"Sizden herhangi biriniz gayrimüslim teb'adan birine zulmederseniz, biliniz ki, ben zulmedilen o kimse tarafında olacağım."
HZ. PEYGAMBERİN EMİRNAMESİ
İslâm Peygamberi Hicretin 1'-inci yılında, Hıristiyanlara fikir ve inanç hürriyeti tanıyan şu "EMİRNAME"yi yayınlamıştır:
"Bu emirnameyi doğuda-batı-da, uzakta ve yakında olan genç-ihtiyar, bilinen-bilinmeyen bütün Hıristiyanlar lehine yazıyorum. Bu emirnameye riayet etmeyenler ister sultan, ister sade Müslüman olsunlar Allah'ın iradesine karşı gelmiş, lanete hak kazanmış olurlar.
Bir rahib veya keşiş, bir dağ veya mağaraya sığınır veyahut ovada, çölde, şehirde, köyde, kilisede bulunursa, ben ordularım ve ümmetimle onun yanındayım. Onu düşmanlarına karşı müdafaa ederim. Bu rahib ve keşişler benim teb'alarımdır. Onlara bir fenalık gelmesinden çekinirim.
Bir psikoposu vazifesinden, bir rahibi kilisesinden, bir münzevîyi sığındığı yerden atmak yasaktır.
Bir kilise yapılırken, cami veya bir Müslümanın evi yapılıyormuş gibi her türlü yardım yapılmalıdır.
Bir Müslüman bir Hıristiyan kadınla evlenirse, onun kilisesinde ibadet etmesine engel olmamalı, dini ile kendisi arasına bir mâni koymamalıdır.
Bu emirnameye uymayanlar, Allah ve Peygamberine karşı düşman sayılacaklardır.
Müslümanlar kıyamet gününe kadar bu emirlere itaat etmekle mükelleftirler."
Yahudilerin hakları ise aynı yıl içerisinde tesbit edilen yazılı muahede ile teminat altına alınmıştır.
HÂLÂ ULAŞILAMAYAN SEVİYE
Bu örneklere bugün bile ulaşılabilmiş değildir. Engizisyon işkenceleri kanlı mezhep kavgaları, 19'uncu yüzyıla kadar Avrupa'nın ufkunu karartmıştır. Kartaca ve Endülüs Emevî Medeniyetinden bugün bir ize bile rastlanmaz.
1776 Amerikan, 1789 Fransız İnsan Hakları Beyannameleri, insan , haklarını sadece teorik mânâda ele alan adımlardır. Batı anayasalarına din hürriyeti 1830'dan sonra girebilmiştir.
Fikir ve inanç hürriyetine geniş yer verilen "İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ"nin tarihi 1948'dir.
İslâmiyet ise Kur'ân ve Sün-net'e dayalı uzun tatbikatı içerisinde fikir ve inanç hürriyetinin dokunulmazlığını, beşerî sistemlerden yüzyıllarca önce getirmiştir.