Ramazan, ibadet ve hayır ayıdır. Bu ayda fakirlere daha çok yardım et­meliyiz. Nitekim Hz. Peygamber buna işaret etmiştir:

"Ey İman edenleri Büyük ve müba­rek bir ayın gölgesi üzerimize düştü. Bu ayda bir hayır yapan, başka aylarda bin farz edâ etmiş gibi sevaba nail olur. Bu ay yoksullara yardım elini uzatma ve ihsan ayıdır. Her kim bu ayda oruçlu kimseye iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iyilik, günahlarının bağışlanmasına ve ateşten azad edilmesine sebep olur." Hz. Ayşe şöyle buyurmuştur: "Ramazan'ın son on günleri girdi­ğinde Hz. Peygamber geceleri ibadet­le geçirir ve hayırlı işlere koyulurdu."

Şu hadis de bunu belirtmektedir. "Ramazan geldi, öyleyse Allah indin­de hayırlı olmaya bakın. Hayır işle­yin!"

TOPLU HAYAT YARDIMLAŞMAYI GEREKTİRİR

İnsan cemiyet halinde yaşamak zo­runda olan bir varlıktır. Toplu hayat karşılıklı anlayışı, yardımlaşmayı ge­rektirir. Zengin fakirin, varlıklı yoksu­lun elinden tutmalıdır. Toplum içeri­sinde bu diyalog kurulamamışsa, o cemiyette toplu huzur sağlanamaz. İslâmiyet "Zekât", "Ramazan Fitresi", "Fidye", "Kefaret" ve diğer sadaka­larla bu denge ve barışı sağlamayı amaçlamıştır.

Bu konuya işaret eden ayetlerden bazıları şunlardır

"-Zenginlerin mallarında, yoksul ve muhtaçlar için bir hak vardır. (Zâriyât Sûresi: 19)".

"-Mallarınızı Allah yolunda harcayı­nız. Çevrenize dalma iyilik elinizi uza­tınız. Allah iyilik edenleri sever (Bakara Sûresi: 196)".

"-Onlar bollukta da, darlıkta da fa­kirlere yardım ellerini uzatırlar. Allah iyilik eden o kimseleri sever (Âl-İ Im-rân Sûresi: 134)".

"-Mallarını Allah yolunda harcayan­ların hali, her taneden 7 başak bitiren tohum gibidir. Her başakta 100 tane bulunur. (Bakara Sûresi: 261)."

"Çok sevdiğiniz mallarınızdan Al­lah yolunda harcamadıkça iyilik ve mükâfata nail olamazsınız (Âl-I Imrân Sûresi: 92)".

"-Ey Rabbim! Ölümümü biraz daha geciktirseydin de, fakirlere sadaka ve­rip dursaydım. Bu suretle iyi adamlar­dan olsaydım, demek zorunda kalma­dan önce size rızık olarak verdiklerimizden fakirlere de verin (Münâfikûn Sûresi: 10)".

FAKİRLERE TASADDUKT A BULUNUNUZ...

Konu ile ilgili hadislerden bazıları şunlardır:

"Kim din kardeşinin bir ihtiyacını karşılarsa, Allah da onun ihtiyaçlarını giderir. Kim bir mü'min kardeşinin sı­kıntısını giderirse Allah da Kıyamet gününde onun bir sıkıntısını giderir. Kim bir Müslüman'ın ayıbını örterse Kıyamet gününde Allah da onun ayıbı­nı örter."

"Komşusu aç iken tok uyuyan biz­den değildir."

"-Malının ihtiyaçtan fazlasını hayır yolunda sadeden kimseye ne mutlu!"

"Ey âdemoğlu! Malının ihtiyaçtan fazlasını fakirlere infak etmen senin için hayırlıdır. Elinde tutup vermemen ise serden ibarettir."

"-Hangi dinden olursa olsun, din sahibi olanların fakirlerine tasaddukta bulununuz".

"Mü'min faydadan ibarettir. Bera­ber yolculuk edersen sana faydası do­kunur. Bir şey danışırsan sana faydası dokunur. Onunla ortak bir iş yaparsan sana faydası dokunur. Mü'minin her işi faydadır."

"Mü'minler bir vücudun azaları gi­bidirler. Birinin başı ağrırsa vücudun tamamı ağrır. Birinin gözü ağırırsa vü­cudun tamamı rahatsız olur."

"-Din kardeşine istetmeden gıya­bında ona yardım eden kimseye Allah hem dünyada hem ahrette yardım eder."

SONUÇ

Ramazan günleri, yılın diğer günle­rinden dana hayırlı ve ecirli gün­lerdir. Bu günlerde Allah'a daha çok ibadet etmeli; Kur'ân'la daha çok meşgul olmalı; fakirlere daha çok yar­dım etmeliyiz. Zira bugünlerde yapılan ibâdetlerin, iyilik ve hayırların ecri kat kat verilmektedir.

Şu hadis de konuya ışık tutmakta­dır.

"-Ümmetim Ramazan'ın feyiz ve şerefini bilseydi, bütün yılın Ramazan olmasını dilerdi."

Ramazan günlerine bahşedilen bu bereket, kulun menfaati içindir.

O halde Ramazan’da fakirlere el uzatmalıyız. Bu hem dünyamız, hem ahiretimiz için daha hayırlıdır.