Müslüman örnek insandır. Çevresi ile iyi geçinen. Kendisi ile iyi geçinilendir. Çevresine güleryüzle bakan, tatlı dille hitabedendir. Kâinat kitabını bu gözle okuyan, "Hâl lisanı" ile Müslümanlığı etrafına "Tebliğ eden"dir.
Müslüman güleryüzlü, tatlı dilli olmak zorundadır. Zira son peygamber Hz. Muhammed (SAV) güleryüzlü, tatlı dilli insandır.
"Etrafındakilere şefkat kanatlarını açmış"; düşmanlıkları güleryüzü, tatlı dili ile gidermiş; kılıçları bu kılıçla mağlûp etmiştir. Kur'ân'ı yalanlayanlara da, kendisini taşlayanlara da aynı metodla yaklaşmış; zorlukları, imkânsızlıkları bu silâhla aşmıştır.
GÜLERYÜZ, TATLI SÖZ SADAKADIR
Tatlı sözlülük, Hz. Peygamber'in ahlâkıdır. Nitekim birçok hadîslerde mü'miniere tatlı sözlü olmaları tavsiye buyurulmuştur:
"Tatlı söz sadakadır."
"-Yarım hurma ile de olsa ateşten korunmaya çatışınız. Onu bulamazsanız, çevrenize tatlı söz ile hitabederek cehennemden korununuz".
"-Din kardeşinin yüzüne gülümseyerek bakman, senin için sadakadır."
"-Kardeşini güleryüzle karşılamak gibi en küçük bir iyilikle dahi olsa onun gönlünü hoş tut. Sakın onu hor görme!"
"-Siz mal-mülkle herkesi memnun edemezsiniz. O halde onları güleryüz ve güzel ahlâk ile memnun etmeye çalışınız."
"Tabiîn"in büyüklerinden İbn. Cübeyr şöyle buyurmuştur:
"-Birbirlerini Allah için sevenler, güleryüz ye tatlı sözle biraraya gelip buluştukları zaman, günahları güz yaprakları gibi dökülür gider."
"Fudayl" da şöyle demiştir:
"-Bir kimsenin, dostunun yüzüne şefkat, merhamet ve güleryüzle bakması ibadettir."
ALLAH YUMUŞAKLIĞI SEVER
İnsanlara güleryüz, tatlı söz ve yumuşaklıkla davranmak peygamberâne bir ahlâktır. Nitekim bunu tavsiye buyuran hadîsler vardır:
"-Allah refiktir ve bütün işlerinde kulunun rıfk (yumuşaklık) ile davranmasını sever".
"-Allah refiktir, rıfkı sever. Katılıkla yapılan işlere vermediği sevabı, yumuşaklıkla yapılan işlere verir."
"-Ateşin kime, kimin ateşe haram olduğunu söyleyeyim mi? Cana yakın, geçimli, yumuşak huylu ve iş bitiren kimselere ateş haramdır."
"-Başkalarına yumuşak davranma meziyetinden mahrum olan kimse, hayırdan da mahrum olur."
"-Benim meclisime en yakın olanınız, çevresi ile hoş geçinendir ki, onlar herkesi sever, onlan da herkes sever."
"-Mü'min ünsiyet eder ve kendisi ile ünsiyet edilir. Hoş geçinmeyen ve kendisi ile hoş geçinilmeyen kimsede hayır yoktur.
"-Allah katında en hayırlınız, ülfet eden ve kendisi ile ülfet olunandır."
"-İnsanlara karşı yumuşaklık ve güzel muamele ihsan edilen kimseye, dünya ve ahiretin bütün iyilikleri verilmiş demektir."
"-Farzlardan sonra ibadetlerin en faziletlisi, mü'minin kalbine sürür vermektir."
GÜLERYÜZ VE TATLI SÖZ İSLÂMİ BİR AHLÂKTIR
Yukarıda belirtilenler göstermektedir ki, güleryüz ve tatlı söz İslâmî bir ahlâktır.
Müslüman çevresine örnek olmak zorundadır. O halde güleryüzlü, tatlı dilli olmalıdır. Bu aynı zamanda bir "Tebliğ vazifesi "dir. Zira en müessir telkin güleryüz ve yumuşaklıkla yapılan telkindir. Müslümanlığı bilmeyen ve bu sebeple İslâmiyete henüz gönlü ısınmamış bir kimse, Müslüman'ın sıcak davranışlarına bakarak İslâmiyet'e yaklaşmalıdır. Buna uymayan davranışlar, İslâmiyet'i yaşamamak ve Müslümanlığı çevreye yanlış göstermektir. Bunun ise vebali büyüktür.
Hz. Peygamber dâima güleryüzlü, tatlı dilli olmuş ve çevresine İslâmiyet'i bu metodla sevdirmiştir. Sadece inananlara değil, inanmayanlara bile yumuşaklıkla yaklaşmış, sertlikleri bu davranışı ile yenmiştir.
Tatlı sözün aşamayacağı katılık yoktur. "İyi söz yılanı deliğinden çıkarır" atasözümüzün mânâsı bu değil midir?
"Fetih Sûresi "nin 29'uncu âyetinde Sahabe-i Kiram "-Kendi aralarında merhametlidirler" ifadesiyle tarif edilmiştir. Sahâbi'nin ahlâkı Hz. Peygamber'in ahlâkıdır. Hz. Peygamber'in ahlâkı Müslüman'ın ahlâkıdır. O halde Müslüman güleryüzlü, tatlı dilli, yumuşak ve merhametli olmalıdır.