Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
SOSYAL ADALET, DEVLETE GÜVENİN TEMİNATIDIR - 02.08.2010

Sosyal Adalet”, devlet imkânlarının her-kese, her kesime -hak ettiği ölçüde- eşit olarak dağıtılmasıdır. Devlet -ve kurumları- hak/ve imkândağıtırken buna mecbur olduğu gibi ülkenin ekonomik, sosyal-kültürel işleyişinde de bunu sağlamak zorundadır.

     Kişi ve kişilik hakları her devletin (devlet kurumunun) kendi insaf ve tercihi ile değil, -ilâhî ve beşerî hukuk ölçüsünde- evrensel normlara göre belirlenir. Devlet teşkilâtlanması bu evrensel hakların sağlanması ve korunması için, toplumların ortak iradelerinin organlaşmış şeklidir.

     Devlet bunun için vardır. Başka bir ifade ile toplumların/milletlerinortak aklı /ve iradesi “Devlet” kurumunu bunun için kurmuştur. Bunun aksine tezahürler, sosyal bünyede çatlaklar, kavgalar, patlamalar meydana getirdiği gibi, devlete olan güveni sarsar.

     Bunun daha ilerisi, hak sahiplerinin -ihlâl edildiğine inandıkları-haklarını, kendi kendilerine; kendi güç ve imkânlarıyla aramaya kalkışmalarıdır. Buna siz bir yerde kaybettiklerini başka alanlarda telâfi etmeye yönelmeleri diyebilirsiniz..

    Böyle bir toplumda artık “Devlet” /ve kurumları sosyal siyaset üretemez, sosyal adaleti koruyamaz duruma düşmüştür. Orada adil devletdeğil, keyfî devlet vardır. Bunun asıl tehlikesi ise, bazı gözü açıkların güç elde etmek için devlet ve kamu imkânlarını ellerine geçirmeleridir. Politikanın, bürokrasinin, basının, sendikalar ve meslek kuruluşlarının, yargının... menfaat bölüşmesi tarzında ya da tekel halinde bu gözü açıkların eline geçmesi, bir ülkenin düşebileceği en büyük bahtsızlıktır.

     Türkiye bu bahtsızlığı yaşıyor. Hukuk devleti, sosyal siyaset, sosyal adalet artık kitaplarda yazılı teorik ve antik nostaljiler olarak kalmıştır.

     Türkiye’de sadece devlete /ve kurumlarına değil, kimsenin-kimseye güveni kalmamıştır. Kendine, çevresine, toplumuna, devletine itimadını yitiren kişilerin ülkesi ise iç ve dış tehlikelere hazır av durumundadır.

     Türkiye’yi bu kuşatılmışlıktan kurtarmak, devletin/ve ülkeninimkanlarını toplumun bütün kesimlerine hakkaniyetli ve adil şekilde sunmakla mümkündür.. Daha doğrusu kişilere, ailelere, ve kurumlara “Fırsat eşitliği” sağlamakla..

     “Sosyal Adalet”; sosyal devlet ve sosyal siyaset kurumlarının en önemli yapı taşlarından biridir. Bütün bu kurumlar ise, devlet-millet bütünleşmesinin ve devletin ayakta kalmasının vazgeçilmez teminatıdır..

     Yakamızı bir türlü bırakmayan siyasi ve sosyal istikrarsızlıkların önemli sebepleri arasında bu aymazlık vardır..