CHP usluplu söylemlerde bir “Biat Kültürü” lafıdır gidiyor..Daha çok da, İktidar partisini ve politikalarını karalamak için kullanılıyor bu biat kültürü lafazanlığı..Niçin “Eleştirmek” değil de, “Karalamak” dediğimin farkındasınız..Zira “Biat Kültürü” derken, içeriğe girilmiyor..”Biat” nedir, “Biat Kültürü” ne anlama gelir, bunlar üzerinde durulmadan, sadece karalama olarak kullanılıyor..
Tamam da, bilmeden kullanılan bu uslup, bir yandan dil bilimine ve tarihi gerçeklere aykırı düşerken, diğer yandan bu milletin değerlerine karşı çıkmayı hayat tarzı olarak benimsemiş bir zihniyeti de teşhir ediyor..Bu açıdan, yani sahiplerini ele vermesi açısından belki yararlı da oluyor.. Millet çoğunluğu, kimin ne olduğunu böylece daha kolay teşhis ediyor yani..
Ne demek istiyorum?.Yanlışı düzeltmek, dahası millete ve onun kıymet hükümlerine savaş açmış zihniyeti bir de bu vesileyle teşhir etmek hepimizin hakkı ve görevi..Toplumlar, bilmeyenlerin eğitilmeleriyle büyüyüp-gelişir..
Öyleyse hem hakkımızı kullanalım, hem de bilmezlerin bir yanlışını düzeltme görevimizi yapalım..
“BİAT” NEDİR?.
“Biat”, seçme iradesi demek..Biatı kabul eden için seçilme; biat eden için ise seçme iradesi..Tıpkı satma ve satın alma iradesi gibi..Lugat ya da terim anlamı da budur zaten..
Neron’ların, Kisra’ların, kral ve imparatorların kimseciklerin yaklaşamadığı tahtlarına kurulma baskınlarına karşı “İnsan” varlığına ve onun iradesine saygılı bir cumhuri idare tarzını ifade eder biat..
Sıhhatı yani meşruiyeti için “Hür” olma şartı vardır..Seçenin de, seçilenin de..”Temyiz” gücüne sahip bulunması ve “Ehil” olması koşulu mevcuttur.. ”Zor” kullanma ve “İkrah” hali gibi “Rızayı bozan” hallerin bulunmaması gereklidir..
“Biat Kültürü” mü?.O da idare eden ile idare edilen arasında yapılan seçme ve seçilme iradesine dayalı sosyal-siyasi mukavele üzerinde gelişmiş idare tarzıdır..Cumhuriyet ve demokrasi denilen idare teknikleri Doğuda ve Batıda bu kültür üzerinde serpilip-gelişmiştir ve insanlığın ortak malıdır..
“Ebedi Şef” ve “Milli Şef” kültüründen gelenlerin bunu fark etmemelerini anlarım da, çağdaşlık iddiasındaki bir partinin –tabanını tenzih ederim- bazı yöneticilerine hakim bu cehalet ve hamakati izah edemem..
SOSYAL SİYASET
İdare tarzı olarak “Siyaset” bir yönetme san’atıdır ve içinde bulunduğumuz çağda, kovboyların yabani atları ehlileştirme tekniklerini çoktan aşmış; “İnsan”a; “Toplum”a”; insanın ve toplumun değerlerine saygılı yönetim tarzını ifade eder olmuştur..Çağdaş siyaset biliminde bunun adına “Sosyal Siyaset” denilmektedir ki, üniversitelerde bir bilim olarak okutulmaktadır..
Milleti idareye talip olanlar sosyal siyaset bilimi gereği, halkın inançlarına, geleneklerine yani kıymet hükümlerine saygılı olmak zorundadırlar..Aksi halde kendilerini halka kabul ettiremedikleri gibi, politika arenasında hep yerlerinde sayarlar..
Rahmetli Erdal İnönü’nün “Anılar ve Düşünceler” kitabını hatırlarsınız..Orada, tam da bu konuyla ilgili bir anekdot var:
Erdal Bey’i Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde bir miting veya açılış törenine davet etmişler..Tesadüfe bakın ki, tören alanı içerisinde bir de cami var..Yine tesadüf, tören Cuma gününe ve tam da Cuma namazı vaktine rastlamış..Millet, Cuma namazı için camiye yönelmişken, Başbakan Yardımcısı ve parti genel başkanı Vali Bey’in makam aracı ile cemaatın arasından geçip, tören yerine gidiyorlar..Biraz sonra tören konuşmalarıyla Cuma Hutbesi birbirine karışacak..Başbakan Yardımcısı ve bir partinin genel başkanı olan Erdal Bey bu garipliğe işaret için Vali Bey’e sitem ediyor ve töreni niçin Cuma Namazı vaktine koyduklarını soruyor..
Vali Bey’in cevabı tanıdık; “-Laik bir ülkede ne beis var efendim?”.. Erdal Bey’in cevabı ise, bugünkülere örnek:
“Vali Bey, siz namaz kılmayabilirsiniz, bunda bir beis yok..Ancak, bir Vali olarak yönettiğiniz halkın inançlarına ve değerlerine saygı göstermek zorundasınız”..
Demek, gelen gideni aratıyor..
Bugünküler “Biat Kültürü” dedikçe, inançlarına ve dini-milli kültürüne bağlı insanların aklına “Akabe Biatları” geliyor; “Bey’at’ür-Rıdvan” geliyor; raşid halifelere olan “Biat”lar geliyor ve kendilerini azarlanmış hissediyorlar..Dahası, Fetih Suresi’nin 10 ve Mümtehine Suresi’nin 12’nci ayetini akıllarına getirdikçe dinlerine saldırıda bulunulduğu zannına kapılıyorlar..
Siz, milleti idareye talip olanlar!.İktidarı eleştirmek için milletin dini duygularını rencide etmeye mecbur musunuz Allah aşkına?!.Başka malzemeniz yok mu?.