Kalkınmanın tabandan –ve yerelden- başlaması gerektiğini söyler dururuz da, beklenti antenlerimizi hep Ankara’ya çeviririz..Kendimizi devreye sokmak yerine ”-Hani Devlet nerede?” sözü, bize mahsus bir hazırcılığın demode belgesi haline gelmiştir..Aklımızı, gücümüzü, enerjimizi bir araya getirince neler yapabileceğimizi düşünmeden..

   “Anamur” bu ezberi bozarcasına halkının en önemli geçim kaynağı haline gelmiş bulunan “Muz” üzerine geniş katılımlı bir sempozyum gerçekleştiriyor: “Muz Sempozyumu”..

   “Düzenleme Komitesi” Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı’ndan Anamur Meslek Yüksek Okulu’na; AK Parti, CHP, MHP olmak üzere mahalli parti teşkilatlarından Oda başkanlıklarına ve muz üzerine kurulmuş dernek ve birliklere kadar tam-tamına 17 resmi ve özel kuruluştan oluşuyor.. Aralarına “Muz” denilince unutulmaması gereken Alanya ve Gazipaşa’dan sivil kuruluşları da alarak..

   5 Şubat 2011 Cumartesi günü iki oturum halinde gerçekleştirilecek sempozyumda sırasıyla

   -Mevzuat ve yasal durum,

   -Muzun bölge ekonomisine ve sosyal hayatına katkısı,

   -Üretimden-pazarlamaya sektörün sorunları

uzmanlarınca tartışılacak ve sonuç bildirisi Düzenleme Komitesi tarafından Ankara’da “Başbakan”a ve “İlgili Bakanlar”a sunularak kamuoyuna açıklanacak..

   Katılımcılar mı?.Çukurova ve Akdeniz Üniversitelerinden-ilgili Bakanlıklara; bölgenin ilgili resmi kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına 30’u aşkın tüzel kişilik ve tabii ki muz üreticisinden-tacirine sivil halk..

   ANAMUR’UN MUZ İLE BÜTÜNLEŞEN KADERİ

   Bozyazı’dan Alanya’ya uzanan birbirine komşu 4 ilçemizde 45 bin dekar alanda 220 bin ton muz üretilmektedir..Bozyazı, Anamur, Gazipaşa ve Alanya’dan oluşan sahil çizgisinde, adını muz ile bütünleştiren ve muzu adı ile markalaştıran ilçe Anamur’dur..Bunun sebebini soruşturmayı bir yana bıraksak bile bu 4 ilçenin resmi ve özel kuruluşlarını muz üzerine bir sempozyumda buluşturmak, Anamur’a yakışmıştır..

   Organik ve konvansiyonel; açıkta ve örtüaltında muz yetiştiriciliğinin üretimden-pazarlamaya bir yığın sorunu bulunmaktadır..Bu sorunların en başında geleni, kanaatımca “Yerli” muzun, “İthal” muz karşısındaki korumasızlığıdır..

    Ziraat Yüksek Mühendisi ve konunun uzmanı Bünyamin KOZAK, bir yandan yerli muz ile ithal muz arasındaki “Haksız rekabet”e dikkat çekerken, diğer yandan muz ithalatındaki “Gümrük Vergisi” oyunları konusunda bizi uyarmakta ve bu alandaki yıllık vergi kaybımızın “50 Milyon Dolar”ı aştığından söz etmektedir..

   Değerli uzmanımızın bu konudaki teklifi “Muz İhtisas Gümrüğü” kurulmasıdır..Bu suretle hem vergi dolandırıcılığının önüne geçilecek, hem 50 milyon Dolarlık vergi kaybı önlenecek; asıl önemlisi ise haksız rekabet karşısında yerli muz ve üreticilerinin hakları korunmuş olacaktır..

   Bu alandaki ikinci büyük sorun, “Organik Muz” konusunda; “Mevzuat” ve buna dayalı kurumsal vaatlerle “Uygulama”da ortaya çıkan çelişkiler ve tutarsızlıklardır..Bu konuyu sempozyuma sunacağım bildiri ile gündeme taşıyacağım..

    İstanbul’da yüksek tahsilimi yaparken, “Düşünen Adam” dergisinde “Kalkınma Köyden Başlamalıdır” başlığı altında bir sürekli köşem vardı ve orada hep “Yerel Kalkınma”yı işlemiş durmuştum..1964 ve müteakip yıllarda..Orada, savaştan harap bir ülke olarak çıkmış Finlandiya’nın kalkınma hamlesini anlattığımı hatırlıyorum..”Beyaz Zambaklar Memleketinde”  kitabını benim yaşımdakiler hatırlarlar..1960’lı yıllarda –belki daha öncesinden- elimizden düşmezdi..

   Kitapta, Rus işgalinden kurtulduktan sonra Finlandiya’nın, kalkınmasını “Yumurta” üretimi ve “Kundura” imal ve ihracatıyla sağladığı anlatılıyordu.

   Anamur’u adıyla ünlendiren “Muz” üzerine düzenledikleri sempozyum sebebiyle “Anamur”u kutluyorum..Kaymakamlığından-Belediyesine; siyasi parti temsilcilikleri ve sivil toplum kuruluşlarından-üreticilerine kadar..Sempozyum izlenimlerimi ve sonuç bildirisini okuyucularıma ayrıca duyuracağım..