Üç gündür Fethiye’deyiz..”3.Uluslararası Türk Kültürü Kurultayı” vesilesiyle.. Kurultayda 19 ülkeden 59 bilim adamı ve uzmanın tebliğlerini dinledik..Ev sahibimiz; Belediye Başkanı Behçet Saatçı ve eşi Hanımefendi idi..
Kurultay’da 7 düvelden çok şey öğrendik ama, bir de keşif yaptık; Fethiye’yi tanıdık..
Behçet Bey 3 dönemdir Belediye Başkanı imiş..1999-2004 yıllarını kapsayan 1. dönemde 20; 2004-2009 yıllarını kapsayan 2. dönemde 41; 2009’dan bugüne 2 yılı kapsayan 3. dönemde 21 hizmet grubu gerçekleştirmiş..
..ve Fethiye 2 tam, 1 yarım mahalli seçim döneminde Türkiye’nin en hızlı gelişen kenti olmuş..Başka bir ifade ile vasat bir sahil kasabasından “Türkiye’nin yükselen ışığı”; gelişmiş bir şehir haline gelmiş..
Bunu nereden mi biliyorum?.Ben gözümle gördüm ve bi’l-müşahade şahidim..Gidin, siz de görün derim: 1’inci, 2’nci ve 3’üncü sahil bandını.. İnsanı Fethiye’nin değil, Türkiye’nin dışına çıkaran o güzellikler deryası yat limanını..Yetmedi, kruvaziyer limanını; yat çekme yerini; deniz gözlem evini..Yeni dev yeşil alanı..Şehir stadını..Fethiye evini; huzurevini; kadın konuk evini; çocuk bakımevini..Deniz ve sahilin güzelliğine bir nostaljik yurt sevgisi katan Şehit Fethi Bey anıtını; şehitler abidesini..Antik tiyatroyu..Çoğu şehirlerimizin bunaltıcı yapılanmasına ders verircesine, her mahalleye kazandırılan ferah-fahur meydanları ve daha nicelerini..Gelin, siz de görün ve tanıklık edin..
Başkan Saatçı politikacı olarak bir partiye (MHP) mensup ama, hizmetlerine parti mülahazası katmıyor..Nasıl mı?.
Parti-patırdı farkı gözetmeksizin Fethiye’de yaşayan yazarların –bir kısmı kaybolmaya yüz tutmuş- eserlerini ( tam 26 eser ) bastırmış ve Türkiye genelinde dağıtımını sağlayarak, Fethiye kültürünün Türkiye’de ve Türk dünyasında tanınmasına destek vermiş..
Şehit ailelerine ve gazilere sevimli mi sevimli; cici mi cici bir dernek binası inşa ve tahsis etmiş.. Engelliler derneğine aynı şekilde bir yeni bina; emeklilere bir kıraathane kazandırmış..
SEVGİ BAHÇESİ
Başkanın hizmetlerini saymaya sayfalar yeter mi ve hayal ufkuna kim yetişebilir ki?.
Fethiye’nin çeşitli yerlerine 10 ayrı “Sevgi Bahçesi” kurmuş..Evlenen her çift, bu bahçelerden birine bir “Günlük ağacı” dikiyor..Böylece Fethiye’de sevgi bahçeleri oluşuyor ve çoğalıyor.. Bunun basit bir ağaç dikme ameliyesi olduğunu sanmayın lütfen..Evlenen her çiftin, adı “Sevgi” olan bahçede dikili bir fidanı olduğunu düşünün ve bu Başkanın gönül dünyasındaki çiçekleri hangi bahçıvanlara emanet ettiğini bir değerlendirin..
Sevgili Başkan, “70 bin kişilik büyük Fethiye ailesi” derken de aslında bir “Fa’l-i hayr”ı dile getiriyor..
GÜLİSTAN PARKI
Başkanın gönül dünyasından kopup-gelen bir yeni buluş da “Gülistan Parkı”..Hani Diyanet İşleri Başkanlığımız, Peygamberimiz Efendimizin “Kutlu Doğum” törenlerinde dallarından koparılan gülleri dağıtıyor ya!.Başkan, o gülleri dalından koparmak yerine “Gül dalında güzeldir” deyip, ”Peygamber Efendimize ithafen” şehrin iki ayrı yerine “Gül parkı” kurmuş ve Fethiyelilerin göz ve gönül zevkine sunmuş..
Parkların çevresi “Hicaz” hurmalarıyla çevrilmiş; içerisi çimlerle yeşillendirilerek, sıralar halinde gül fidanları diktirmiş..
Biliyorsunuz “Gül”, Peygamber Efendimizin sembolü..Eline, koluna, aklına sağlık demez misiniz?. Gidin ve görün deyişim işte bundan..
ÖDÜLLER
Vasat bir sahil kasabasından, hızla gelişen bir şehir çıkaran Başkan’a “Çevre” ödülü verilmiş..İki kez de “Kent” ödülü..Hadi söyleyin bakalım haketmemiş mi?
O, sadece “Çevre” ve “Kent” ödülü almamış..”Türk Dil Kurumu” özel ödülü ile de onurlandırılmış..İki defa da, “Türk Kültürüne Hizmet” ödülü ile..
Asıl şuna dikkat buyurun: “Ege Bölgesinin En Başarılı Belediye Başkanı” ödülü de O’na verilmiş; “Türkiye’nin en başarılı ilçe Belediye Başkanı” ödülü de..
Bir fani bunları nasıl başarır demeyiniz!. C.Hak insanı “Eşref-i mahlukat” olarak yaratmış ve ona kendisinden sıfatlar vermemiş mi?.Bütün büyük keşif ve icatlardan-mütevazi başarılara kadar... gerekçesi, dayanak ve kaynağı işte o ilahi lutuf.. Aklını, yüreğini, vicdanını, irfanını çalıştıran, o başarı merdivenlerinde ilerliyor, yükseliyor..Taa büyük ruhların kalıcı başarılarına kadar..
Düşündüm ki, O’nun başarılarında işte bu ontolojik boyut var..Mütedeyyin kişiliğinde, muhafazakar aile yapısında, irfana dayalı siyasi aklında..İlk ikisi kişiye bağlı tartışılmaz aidiyetler..İsraf yok, köşedönmecilik yok, benmerkezcilik yok..
Sonuncusuna gelince:
“Fethiye sevdam” diyor; “Fethiye’yi yaşamaktan keyif alınacak bir mekana dönüştürme azmimiz” diyor; “Değişim ve gelişim rüzgarı” diyor; “Fethiye’yi dünyanın yükselen bir değeri haline getireceğiz” diyor; en sonunda da “Seçimle gelen insanların mazeret lüksü olamayacağı”nı söylüyor..
“Örnek Bir Belediye” için başarının sırrı ve kodları başka ne olabilir ki?!
SON SÖZ
Başkan “Herkesin Fethiye için yapacağı bir şey vardır” diyor..Fethiye’ye siz de bir şeyler katamaz mısınız:.En azından bu yapılanların altındaki manayı okuyarak ve okutarak..