Başlığı “Fethiye’de Bir Güzellik Daha” diye atmalıydım..Fethiye’nin doğal güzellikleriyle ilgili izlenimlerimi hatırlıyor olmalısınız..Bu köşede 4 Nisan tarihinde yayınlanan “Bir Rüyadır Fethiye” başlıklı o yazıyı lütfen, yeniden ve bir daha okuyunuz derim..

   24 Mart tarihinde yayınlanan yazımda da “Fethiye Belediyesi”nin diğer yerel yönetimlere örnek hizmetlerini özetlemiştim..Vasat bir ilçenin nasıl ödüllü ve marka bir kent haline getirildiğini.. Şimdi Fethiye’nin bir başka kurumunun; Fethiye Müftülüğü’nün özgün yani farklı uygulamalarından söz edeceğim..

   Fethiye’ye bağlı 72 köy, 12 kasaba mevcut.. Kent merkezinin nüfusu 80 bin dolaylarında ama merkeze mücavir alan ve mahalle kadar yakın beldelerle nüfus 130 binlere ulaşıyor..

   Bu kadar nüfus ve yerleşim merkezine hizmet veren 304 cami, 274 cami görevlisi var..4 de Kur’an kursu..Kurslardan 2’si yatılı ve “Hafız” yetiştiriyor..Bu rakamları “Altyapı”yı anlatmak için verdiğimin farkındasınız..

   Şimdi, bu altyapı ve kadro imkanlarıyla “Fethiye”de yürütülen dini hizmetleri bir somut örnekte sunacağım..

   SON ETKİNLİKLER ÖRNEĞİNDE FETHİYE

   “Son etkinlikler”den kastım “Kutlu Doğum” haftası dolayısıyla gerçekleştirilen somut hizmetler..Bir haftadan buyana Fethiye’deyim ve Peygamberimiz Efendimizin kutlu doğumu ile ilgili olarak bütün Türkiye’de gerçekleştirilen faaliyetlerin Fethiye bölümünün zenginlikleri içerisindeyim..

   20 Nisan tarihinde Mersin’in aydınlık ilçesi Aydıncık’ta Peygamber sevdalısı bir köyde; “Pembecik”te verdiğim konferansın ardından Fethiye’nin bu saklı rengini ve manevi zenginliğini okuyucularımla paylaşmak istemem sebepsiz değil..Fethiye’nin yaratılış harikası tabii güzelliklerine katılan yerel hizmetlerden söz etmişken, yüreklere hitabeden Peygamberi cihattan söz açmamak, sehivden de öte bir vefasızlık ve haksızlık olurdu..

   Nedir o hizmetler?.

   Şimdi sıkı durun bakalım: Bir haftada 12 konferans..Yetmedi, ilçe genelinde 10 bin dini kitap okuyucuyla buluşturulmuş, yani dağıtılmış..20 ayrı cami çevresinde “Kutlu Doğum Pilavı” ikramı yapılmış..Öğrenciler arasında “Şiir” yarışmaları düzenlenmiş..

   Birilerinin kulağına kurşun; bu etkinliklere “Düzenleyici” olarak ilçe “Milli Eğitim” ve “Sosyal Hizmetler” Müdürlükleri de katılmış..Siz buna “Devlet” ile “Millet”in Peygamber sevgisinde buluşması diyebilirsiniz..”Milletsiz Devlet” yaratma (!) ya çalışanların bizdeki örneklerini unutun da, Tunus’ta, Mısır’da, Suriye’de, Libya’da ortaya çıkan “Devlet-Millet” kavgasını bir su-i emsal olarak gözünüzün önüne getirin ve lütfen ve keremen halinize/halimize şükürler edin/edelim..

   Fethiye örneğinde ve Fethiye Müftüsü’nün şahsında Türkiye’nin her yerinde sahnelenen bu “Bütünlük” sebebiyle Diyanete ve katkı sağlayan kurum ve kişilere gönül dualarımızı ve içten teşekkürlerimizi sunmak da bir görev..

   İLÇE MÜFTÜSÜ’NÜN SÖYLEDİKLERİ

   İlçe Müftüsü Ömer Faruk BİLGİLİ, yurtdışı tecrübesi olan bir genç adam..Sadece salt  kendisinin düzenlediği faaliyetlere değil, ilçedeki diğer kurumların faaliyetlerine de katkı sağlıyor; kendi etkinliklerine diğer kurumları da katıyor..İşte Fethiye’yi farklı kılan bu işbirliği ve koordinasyon..

   Yerel basın, Müftülüğü “Konferans Fabrikası” olarak değerlendirmiş..

   Yanlış değil, “Hizmeti cami dışına taşıdık” diyor Ömer Faruk hoca ve gerekçesini de şöyle açıklıyor: “-Yıllar önce, köydeki bakkal satacaklarını şehirdeki toptancıdan alırdı; bugün ise toptancı köydeki bakkalın ayağına gidiyor”..Bunu kendisine düstur edinmiş; tebliğ zincirini muhatap kitlenin ayağına götürmüş..Bir haftada 12 konferans; 10 bin kitap dağıtımı; 20 farklı yerleşim merkezinde toplu yemek ve öğrenciler arasında şiir yarışmaları böyle gerçekleşmiş..

   Diyanet bu farklılığı görmüş ve kutlama etkinliklerinin hitamında Müftü Efendi’yi Ankara’ya davet etmiş..Şu yapıp-ettiklerini bir de bize anlat da, faaliyetlerimizde yararlanalım diye..Ben bu yazıyı yazarken kendisi Ankara’da idi..

   Müftü Efendi tevazu gösteriyor ve “Ben yalnız değilim,başka arkadaşlarımızı da çağırdılar Ankara’ya” diyor..

   Elbette..Diyanet İşleri Başkanlığı, merkez, taşra ve yurtdışı birim ve kadrolarıyla farklılıkları oynuyor..Türkiye böylece aslına dönüyor..

   Bir özgünlüğü daha var Fethiye Müftüsü’nün: Görevlilerini el üstünde tutuyor..Onlara güveniyor ve güven veriyor..Anlaşılan, hizmet verimini de işte böyle sağlıyor..Modern yönetimde başarı bir “Kadro” meselesi ise, Müftü Efendi onu da keşfetmiş..