(Hacı adaylarımızın hazırlık döneminden başlayarak hac farizasını yerine getirip memlekete döndükleri ana kadar her türlü ihtiyaçlarını sıkıntı çektirmeden karşılamak için her türlü tedbir alınmaktadır; Yolculuğun Suriye-Ürdün yerine Irak üzerinden yapılması karayolu seyahatini kolaylaştırmıştır. Irak ve Suudi Arabistan yetkililerinin geçen yıllarda Türk hacılarına karşı gösterdikleri misafirperverlik ve her sahada sağladıkları kolaylık takdir ve teşekküre şayandır.)
Hac organizasyonu, seyahat öncesi işlemler; seyahat esnasındaki güçlükler, Mekke, Medine, Arafat ve Mina'da ortaya çıkan problemler sebebiyle çok yönlü, külfetli ve güç bir organizasyondur.
"Yurt içi işlemleri çeşitli bakanlık ve kuruluşların hizmet alanına girmekte; yurt dışı hizmetleri birden çok ülkenin mahalli mevzuat ve uygulamalarını ilgilendirmektedir. İklim şartları, mahalli imkânsızlıklar, "kutsal yerlerdeki yoğun kalabalık ve izdiham buna eklenince, hac yolculuğu gerçekten bir külfet yolculuğu haline gelmektedir.
Güçlüklerle dolu bu yolculuğun daha az külfetle yapılabilmesi için hangi tedbirler alındı? Hacca giden ve onların yakınlarıyla yüzbinlerce vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren bu tedbirleri şöyle sıralayabiliriz:
1-Hac hizmetlerinin yurt içinde ve dışında düzenli bir şekilde yürütülmesi; hac seyahatına çıkacak vatandaşlarımızın sağlıklarının korunması için alınacak tedbirleri tesbit etmek üzere İçişleri, Dışişleri, Maliye ve Gümrük, Sağlık ve Sosyal Yardım, Ulaştırma, Kültür ve Turizm bakanlıkları, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Kızılay Genel Başkanlığı temsilcilerinden oluşan "BAKANLIKLARARASI HAC KOMİSYONU" kurulmuştur. Bu komisyon 12.3.1985 tarihinde toplanmış; 1985 yılı hac organizasyonunda uygulanacak tedbirleri madde madde görüşmüş, karara bağlamıştır.
2-Vatandaşlarımızın pasaport ve diğer hac işlemlerini tekemmül ettirmek için Ankara'ya gelme mecburiyetleri kaldırılmış; her il merkezinde "il hac büroları" kurulmuş, hacı adaylarının pasaport ve diğer işlemleri mahallinde bu bürolarca yürütülmüştür.
3-Hac seyahatına çıkan Türk vatandaşlarının Mekke ve Medine'de kalacakları ikametgâhları tesbit etmek ve kiralamak üzere bu iki merkezde ekipler görevlendirilmiş; 3 ay önceden mahalline gönderilmişlerdir.
4-Karayolu ile seyahat eden hacı adaylarımızın çıkış işlemlerini Habur Gümrük Kapısı'nda topluca yapmak üzere İçişleri, Ulaştırma, Sağlık ve Sosyal Yardım, Gümrük ve Tekel bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nca çıkış kapısında görevli ekipler oluşturulmuş; hac kafilelerinin çıkış kapısında bekletilmemeleri için bu ekipler yeter sayıda personelle takviye edilmişlerdir.
5-1985 yılında hacca gitmek üzere karayolu için 31.733, havayolu için 2.296 olmak üzere toplam 33.929 vatandaşımız müracaat etmiştir. Bu vatandaşlarımızın yolculukları ve kutsal yerlerde ikametleri esnasında ortaya çıkacak sağlık problemleri için her türlü sağlık tedbirleri alınmıştır. Bu maksatla Mekke ve Medine'de 70'er yataklı sabit hastaneler kurulmuş, bu iki şehrin Türk hacılarının kaldıkları çeşitli bölgelerinde yeter sayıda sağlık istasyonları kurulması planlanmıştır. Ayrıca Habur çıkış kapısı, Bağdat, Suudi Arabistan'ın Ar'ar giriş kapısı ve yol güzergâhının gerekli yerlerinde Kızılay Genel Başkanlığı'nca gerekli sağlık tedbirleri alınmıştır. Bu hizmetler gidiş ve dönüşte, Türk hacılarının ihtiyaçlarına hazır halde bulundurulacaktır.
6-1985 yılında hac seyahatına çıkacak yaklaşık 34 bin Türk vatandaşına seyahat esnasında ve kutsal topraklardaki ziyaret ve ibadetlerinde yardımcı olmak üzere toplam olarak 994 din görevlisi tavzif edilmiş ve bu görevliler kurstan geçirilmişlerdir.
7-Türk vatandaşlarının daha sağlıklı ve düzenli seyahat etmelerini sağlamak üzere Irak ve Suudi Arabistan yetkilileri nezdinde girişimlerde bulunulmuş ve gerekli koordinasyon sağlanmıştır. Ayrıca bu ülkelere ait giriş ve çıkış kapılarında Türk kafilelerine yardımcı olmak üzere Arapça bilen, tecrübeli elemanlar görevlendirilmiştir.
8-Türk kamuoyunun yakından ilgilendiği bir konu da, Suudi Arabistan'da kesilen kurbanların değerlendirilmesi konusudur, iki yıldan bu yana, İslâm Kalkınma Bankası ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın işbirliği ile bu kurbanların değerlendirilmesi çalışmaları başlatılmıştır. Bu amaçla 960 uzman kasap ve onlara nezaret etmek üzere 44 veteriner hekim bu yıl Suudi Arabistan'da görevlendirilmiş bulunmaktadır. Usulüne uygun olarak muhafaza altına alınacak kurban etleri, Afganistan başta olmak üzere Afrika'da açlıkla karşı karşıya bulunan fakir İslâm ülkelerine sevkedilecek, hac ve kurban ibadetinin dinî esprisine uygun bir hizmet gerçekleştirilecektir. Bu uygulama Asr-ı Saadet'ten bu yana ilk defa iki yıldan bu yana yapılmakta olup şerefi ülkemize ait bulunmaktadır.
ÖRNEK İŞBİRLİĞİ
Hac organizasyonu, çeşitli bakanlık ve kuruluşların koordinasyon ve işbirliği ile gerçekleştirilmektedir. Pasaport, döviz, vize gibi seyahat öncesi işlemler konusunda ilgili bakanlık ve kuruluşlardan örnek bir işbirliği anlayışı görülmüştür. Gümrük giriş çıkışları ve seyahat esnasında Irak ve Suudi Arabistan yönetimlerinden geçen yıllarda müşahede olunan yardım ve anlayışın bu yıl da devam edeceğine içten inanmaktayız.
Karayolu seyahatinin "Suriye - Ürdün" yerine "Irak" üzerinden yapılması, karayolu seyahatini kolaylaştırmıştır. Irak ve Suudi Arabistan yetkililerinin geçen yıllarda Türk hacılarına karşı gösterdikleri misafirperverlik ve her sahada sağladıkları kolaylık takdir ve şükranla karşılanmıştır.
Buna rağmen, yabancı ülkelerin iklim ve mevzuat durumları, uzun külfetli yolculuk şartları; belli yerlerde görülen aşırı izdiham gibi sebeplerle hac organizasyonunda nerede, ne zaman hangi problemlerin ortaya çıkacağı önceden bilinememektedir.
Hac seyahatine çıkan veya çıkacak olan vatandaşlarımıza hayırlı ve sağlıklı yolculuklar temenni ediyor, yakınlarına sağ-salim kavuşmalarını Cenab-i Hakk'tan diliyorum.