Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
HAC ORGANİZASYONU - 16 Ağustos 1985

(Hacı adaylarımızın hazırlık döneminden başlaya­rak hac farizasını yerine getirip memlekete dön­dükleri ana kadar her türlü ihtiyaçlarını sıkıntı çektirmeden karşılamak için her türlü tedbir alın­maktadır; Yolculuğun Suriye-Ürdün yerine Irak üzerinden yapılması karayolu seyahatini kolaylaştırmıştır. Irak ve Suudi Arabistan yetkililerinin geçen yıllarda Türk hacılana karşı gösterdikleri misafirperverlik ve her sahada sağladıkla kolaylık takdir ve teşek­küre şayandır.)

Hac organizasyonu, seyahat öncesi işlemler; seya­hat esnasındaki güçlükler, Mekke, Medine, Arafat ve Mina'da ortaya çıkan prob­lemler sebebiyle çok yönlü, külfetli ve güç bir organizas­yondur.

"Yurt içi işlemleri çeşitli ba­kanlık ve kuruluşların hiz­met alanına girmekte; yurt dışı hizmetleri birden çok ül­kenin mahalli mevzuat ve uygulamalarını ilgilendir­mektedir. İklim şartları, ma­halli imkânsızlıklar, "kutsal yerlerdeki yoğun kalabalık ve izdiham buna eklenince, hac yolculuğu gerçekten bir külfet yolculuğu haline gel­mektedir.

Güçlüklerle dolu bu yolcu­luğun daha az külfetle yapı­labilmesi için hangi tedbirler alındı? Hacca giden ve onla­rın yakınlarıyla yüzbinlerce vatandaşımızı doğrudan ilgi­lendiren bu tedbirleri şöyle sıralayabiliriz:

1-Hac hizmetlerinin yurt içinde ve dışında düzenli bir şekilde yürütül­mesi; hac seyahatına çıkacak vatandaşlarımızın sağlıkları­nın korunması için alınacak tedbirleri tesbit etmek üzere İçişleri, Dışişleri, Maliye ve Gümrük, Sağlık ve Sosyal Yardım, Ulaştırma, Kültür ve Turizm bakanlıkları, Di­yanet İşleri Başkanlığı ile Kızılay Genel Başkanlığı temsilcilerinden oluşan "BAKANLIKLARARASI HAC KOMİSYONU" kurulmuş­tur. Bu komisyon 12.3.1985 tarihinde toplanmış; 1985 yı­lı hac organizasyonunda uy­gulanacak tedbirleri madde madde görüşmüş, karara bağlamıştır.

2-Vatandaşlarımızın pa­saport ve diğer hac iş­lemlerini tekemmül ettirmek için Ankara'ya gelme mecbu­riyetleri kaldırılmış; her il merkezinde "il hac bürola­rı" kurulmuş, hacı adayları­nın pasaport ve diğer işlem­leri mahallinde bu bürolarca yürütülmüştür.

3-Hac seyahatına çıkan Türk vatandaşlarının Mekke ve Medine'de kala­cakları ikametgâhları tesbit etmek ve kiralamak üzere bu iki merkezde ekipler görev­lendirilmiş; 3 ay önceden ma­halline gönderilmişlerdir.

4-Karayolu ile seyahat eden hacı adaylarımızın çıkış işlemlerini Habur Güm­rük Kapısı'nda topluca yap­mak üzere İçişleri, Ulaştır­ma, Sağlık ve Sosyal Yar­dım, Gümrük ve Tekel bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nca çıkış kapısın­da görevli ekipler oluşturul­muş; hac kafilelerinin çıkış kapısında bekletilmemeleri için bu ekipler yeter sayıda personelle takviye edilmiş­lerdir.

5-1985 yılında hacca git­mek üzere karayolu için 31.733, havayolu için 2.296 ol­mak üzere toplam 33.929 va­tandaşımız müracaat etmiş­tir. Bu vatandaşlarımızın yolculukları ve kutsal yerler­de ikametleri esnasında orta­ya çıkacak sağlık problemle­ri için her türlü sağlık tedbir­leri alınmıştır. Bu maksatla Mekke ve Medine'de 70'er yataklı sabit hastaneler ku­rulmuş, bu iki şehrin Türk hacılarının kaldıkları çeşitli bölgelerinde  yeter  sayıda sağlık istasyonları kurulma­sı planlanmıştır. Ayrıca Ha­bur çıkış kapısı, Bağdat, Suudi Arabistan'ın Ar'ar gi­riş kapısı ve yol güzergâhı­nın gerekli yerlerinde Kızılay Genel Başkanlığı'nca gerek­li sağlık tedbirleri alınmıştır. Bu hizmetler gidiş ve dönüş­te, Türk hacılarının ihtiyaç­larına hazır halde bulundurulacaktır.

6-1985 yılında hac seya­hatına çıkacak yaklaşık 34 bin Türk vatandaşına se­yahat esnasında ve kutsal topraklardaki ziyaret ve iba­detlerinde yardımcı olmak üzere toplam olarak 994 din görevlisi tavzif edilmiş ve bu görevliler kurstan geçirilmiş­lerdir.

7-Türk vatandaşlarının daha sağlıklı ve düzenli seyahat etmelerini sağlamak üzere Irak ve Suudi Arabis­tan yetkilileri nezdinde giri­şimlerde bulunulmuş ve ge­rekli koordinasyon sağlanmıştır. Ayrıca bu ülkelere ait giriş ve çıkış kapılarında Türk kafilelerine yardımcı ol­mak üzere Arapça bilen, tec­rübeli elemanlar görevlendi­rilmiştir.

8-Türk kamuoyunun ya­kından ilgilendiği bir ko­nu da, Suudi Arabistan'da kesilen kurbanların değerlen­dirilmesi konusudur, iki yıl­dan bu yana, İslâm Kalkın­ma Bankası ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın işbirliği ile bu kurbanların değerlendiril­mesi çalışmaları başlatılmıştır. Bu amaçla 960 uzman kasap ve onlara nezaret et­mek üzere 44 veteriner he­kim bu yıl Suudi Arabistan'­da görevlendirilmiş bulunmaktadır. Usulüne uygun olarak muhafaza altına alına­cak kurban etleri, Afganis­tan başta olmak üzere Afri­ka'da açlıkla karşı karşıya bulunan fakir İslâm ülkeleri­ne sevkedilecek, hac ve kur­ban ibadetinin dinî esprisine uygun bir hizmet gerçekleştirilecektir. Bu uygulama Asr-ı Saadet'ten bu yana ilk defa iki yıldan bu yana yapılmakta olup şerefi ülkemize ait bulunmaktadır.         

ÖRNEK İŞBİRLİĞİ

Hac organizasyonu, çeşitli bakanlık ve kuruluşların koordinasyon ve işbirliği ile gerçekleştirilmektedir. Pasa­port, döviz, vize gibi seyahat öncesi işlemler konusunda ilgili bakanlık ve kuruluşlardan örnek bir işbirliği anlayı­şı görülmüştür. Gümrük giriş çıkışları ve seyahat es­nasında Irak ve Suudi Ara­bistan yönetimlerinden geçen yıllarda müşahede olunan yardım ve anlayışın bu yıl da devam edeceğine içten inanmaktayız.

Karayolu seyahatinin "Su­riye - Ürdün" yerine "Irak" üzerinden yapılması, karayo­lu seyahatini kolaylaştırmış­tır. Irak ve Suudi Arabistan yetkililerinin geçen yıllarda Türk hacılarına karşı göster­dikleri misafirperverlik ve her sahada sağladıkları ko­laylık takdir ve şükranla karşılanmıştır.

Buna rağmen, yabancı ül­kelerin iklim ve mevzuat du­rumları, uzun külfetli yolcu­luk şartları; belli yerlerde gö­rülen aşırı izdiham gibi se­beplerle hac organizasyo­nunda nerede, ne zaman hangi problemlerin ortaya çı­kacağı önceden bilineme­mektedir.

Hac seyahatine çıkan veya çıkacak olan vatandaşlarımıza hayırlı ve sağlıklı yolcu­luklar temenni ediyor, yakın­larına sağ-salim kavuşmala­rını Cenab-i Hakk'tan diliyo­rum.