Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
MİLLET VARLIĞIMIZIN DİNİ VE MİLLİ TEMELLERİ - 24 Ekim 1986

Anadolu bir medeniyetler bütünüdür. Roma-Bizans, Selçuklu, Osmanlı, nihayet Batı medeniyetlerinin sentezi, Anadolu'yu bir me­deniyetler kompozisyonu ha­line getirmiştir. Daha geriye giderseniz, başka medeniyet­ler, başka kültürler bulmanız da mümkün... Eti gibi, Sü­mer gibi, Babil ve Hitit gibi... Bu bakımdan Anadolu me­deniyetleri, Anadolu'nun son sakinleri olan bizler için araş­tırılmaya, incelenmeye değer kaynaklardır.

Anadolu Türkiye'si, bu binlerce yıllık medeniyetler mozayiğinin mahsulüdür. İs­lâm öncesi, İslâm sonrası ma­hallî kültürler, Türk kültürü­nü tarihin en zengin millî kül­türü haline getirmiştir. Türk milletini ise tarihin en tecrü­beli milleti...

Dünya bugün ırk milliyet­çiliğini çoktan gerilerde bı­rakmıştır. Bunun yerini kül­tür milliyetçiliği almıştır. Türk milliyetçiliği bugün, kö­kü binlerce yıllık derinlere uzanan sağlam zeminler üs­tünde, çeşitli medeniyetlerden süzülüp gelen bir kültür mil­liyetçiliğidir. Onda Oğuz'un töreleri de mevcuttur, Dede Korkut'un rüyaları da... Ya­vuz Selim'deki kararlılığa Atillâ'nın iradesinde bulma­mak mümkün değil... Sultan Osman, Orhan ve Fatih'teki fetih ruhunu, Mete'nin cihangirliğinden nasıl koparırsınız?

BİNLERCE YILLIK BİRİKİM

Dünya medeniyeti tek bir milletin eseri değil, ilk insan-ilk peygamber Hz. Âdem'den bu yana yaşayan bütün milletlerin, tarih çağlarının müşterek eseridir. Bu.çağlar içerisinde Türk milletinin müstesna bir yeri vardır, İslâm öncesinde ve sonrasında... Gerçekten de Türk milleti İslâmiyet'ten ön ve sonra birçok medeniyet­lere imzasını atmış, medeniyet bayrağını yüzyıllarca elin­den düşürmemiştir. İslâmiyet öncesi bir yana -bu belki ay­rı bir sohbet konusu olabilir-İslamiyet'ten sonrasını bir düşününüz... Büyük Selçuk­lu, Anadolu Selçuklu, Os­manlı gibi muttasıl imparatorluklar dönemlerini ve ön­cesini... Gazneliler, İlhanlılar, Karahanlılar dönemlerini... Nihayet Türkiye Cumhuriyeti safhasını... Bütün Anadolu medeniyetlerini; Anadolu dı­şındaki İslâm öncesi ve son­rası Türk kültür ve medeni­yetlerini onların halefleri ola­rak biz tevarüs ettik... Farkında olsak da, olmasak da, üze­rimizde binlerce yıllık kültür birikimi mevcut... Mehmet Âkif merhumun "-Bir kubbe­sine Mevlâ titrer!" dediği va­tan böyle bir vatan; "-Sana aguşunu açmış duruyor Pey­gamber!.." dediği Peygamber müjdeli millet böyle bir mil­lettir...

TÜRK DEVLET GELENEĞİ

Cumhuriyet dönemi idare­de, bazı müesseselerde şe­kil ve isim değiştirmeden iba­rettir. Yoksa Türk milleti ve Türk devlet geleneği devam­lıdır. Birçok müessesemiz Cumhuriyet'le değil, çok öncelerden başlar. Türk ordusu­nun kuruluşu 2000 yıl önceden başlatılır, İstanbul Üniversitemiz'in kuruluşunun 500 yıl öncelerden başlatıldı­ğı gibi.

Hemen bütün müfessirler C.Hakk'ın, Mâide Sûresi'nin 54'üncü âyetinde tavsif bu­yurduğu kavmin Türk mille­ti olduğunda ittifak etmişler

(Elmalık H.Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili Türkçe Tefsir, Nebioğlu Basımevi 1960, Cild 3, Sh. 1720; Ö.Nasuhi Bilmen, Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe Meâl-i Alisi ve Tefsi­ri, Haşim Ofset, Cild 2, Sh, 785-786).

Ayet-i Kerîme söyler:

"-Ey iman edenler! Kim di­nînden dönerse bilsin: Allah onlar yerine başka bir millet getirir. Onları Allah sever, onlar da Allah'ı severler. Kendi aralarında çok müteva­zı, inanmayanlara karşı ise iz­zetli ve güçlüdür. Allah yo­lunda cihad ederler. Yerenin yermesinden, levmedenin kötülemesinden korkmazlar…"

TARİHİ MİSYONUMUZ

Hemen bütün müfessirler, vasıflarını C.Hakk'ın saydığı bu milletin, Abbasi İmparatorluğu'nun inkıra­zından sonra bayrağı teslim alan Türk milleti olduğunu belirtmişlerdir.

Ayet-i Kerîme'de isim belir­tilmediğine göre, şüphesiz bu emanet Türk milletinden baş­ka bir millete intikal edebilir. Fakat kanaatımızca bu bay­rak hâlâ Türk milletinin elindedir. Şüphesiz böyledir... Zi­ra İslâm ülkeleri içerisinde, bu taşıması zor ilâhî emane­ti taşıma rüşdünü ikmal ve isbat eden başka bir ülke çık­mamıştır. İleride çıkabilir, fa­kat bugüne kadar çıkma­mıştır.

Türk milletinin tarihî mis­yonu budur. Millet varlığımızın dinî ve millî temelleri bu kadar derin ve sağlamdır. Kendisine "sağ" diyen "sol" diyen; sağ içerisinde türlü ekolleri, sol içerisinde çeşitli fraksiyonları temsil eden bilcümle düşünce grupları, bu temel ve misyonu iyi değerlendirmeli; memleketi Doğu'sunu Batı'sına, Batı­’sını Doğu'suna düşman etmeye yeltenirken hangi tarihî vebali yüklendiklerini anlama­lıdırlar.

Türk milleti ile oyun ol­maz. Bu oyunun içerisinde bulunanlar er veya geç kendi­leri münkariz olurlar...

Tarihte ve bugün bunun ib­retli örnekleri vardır.