Anadolu bir medeniyetler bütünüdür. Roma-Bizans, Selçuklu, Osmanlı, nihayet Batı medeniyetlerinin sentezi, Anadolu'yu bir medeniyetler kompozisyonu haline getirmiştir. Daha geriye giderseniz, başka medeniyetler, başka kültürler bulmanız da mümkün... Eti gibi, Sümer gibi, Babil ve Hitit gibi... Bu bakımdan Anadolu medeniyetleri, Anadolu'nun son sakinleri olan bizler için araştırılmaya, incelenmeye değer kaynaklardır.
Anadolu Türkiye'si, bu binlerce yıllık medeniyetler mozayiğinin mahsulüdür. İslâm öncesi, İslâm sonrası mahallî kültürler, Türk kültürünü tarihin en zengin millî kültürü haline getirmiştir. Türk milletini ise tarihin en tecrübeli milleti...
Dünya bugün ırk milliyetçiliğini çoktan gerilerde bırakmıştır. Bunun yerini kültür milliyetçiliği almıştır. Türk milliyetçiliği bugün, kökü binlerce yıllık derinlere uzanan sağlam zeminler üstünde, çeşitli medeniyetlerden süzülüp gelen bir kültür milliyetçiliğidir. Onda Oğuz'un töreleri de mevcuttur, Dede Korkut'un rüyaları da... Yavuz Selim'deki kararlılığa Atillâ'nın iradesinde bulmamak mümkün değil... Sultan Osman, Orhan ve Fatih'teki fetih ruhunu, Mete'nin cihangirliğinden nasıl koparırsınız?
BİNLERCE YILLIK BİRİKİM
Dünya medeniyeti tek bir milletin eseri değil, ilk insan-ilk peygamber Hz. Âdem'den bu yana yaşayan bütün milletlerin, tarih çağlarının müşterek eseridir. Bu.çağlar içerisinde Türk milletinin müstesna bir yeri vardır, İslâm öncesinde ve sonrasında... Gerçekten de Türk milleti İslâmiyet'ten ön ve sonra birçok medeniyetlere imzasını atmış, medeniyet bayrağını yüzyıllarca elinden düşürmemiştir. İslâmiyet öncesi bir yana -bu belki ayrı bir sohbet konusu olabilir-İslamiyet'ten sonrasını bir düşününüz... Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı gibi muttasıl imparatorluklar dönemlerini ve öncesini... Gazneliler, İlhanlılar, Karahanlılar dönemlerini... Nihayet Türkiye Cumhuriyeti safhasını... Bütün Anadolu medeniyetlerini; Anadolu dışındaki İslâm öncesi ve sonrası Türk kültür ve medeniyetlerini onların halefleri olarak biz tevarüs ettik... Farkında olsak da, olmasak da, üzerimizde binlerce yıllık kültür birikimi mevcut... Mehmet Âkif merhumun "-Bir kubbesine Mevlâ titrer!" dediği vatan böyle bir vatan; "-Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber!.." dediği Peygamber müjdeli millet böyle bir millettir...
TÜRK DEVLET GELENEĞİ
Cumhuriyet dönemi idarede, bazı müesseselerde şekil ve isim değiştirmeden ibarettir. Yoksa Türk milleti ve Türk devlet geleneği devamlıdır. Birçok müessesemiz Cumhuriyet'le değil, çok öncelerden başlar. Türk ordusunun kuruluşu 2000 yıl önceden başlatılır, İstanbul Üniversitemiz'in kuruluşunun 500 yıl öncelerden başlatıldığı gibi.
Hemen bütün müfessirler C.Hakk'ın, Mâide Sûresi'nin 54'üncü âyetinde tavsif buyurduğu kavmin Türk milleti olduğunda ittifak etmişler
(Elmalık H.Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili Türkçe Tefsir, Nebioğlu Basımevi 1960, Cild 3, Sh. 1720; Ö.Nasuhi Bilmen, Kur'ân-ı Kerîm'in Türkçe Meâl-i Alisi ve Tefsiri, Haşim Ofset, Cild 2, Sh, 785-786).
Ayet-i Kerîme söyler:
"-Ey iman edenler! Kim dinînden dönerse bilsin: Allah onlar yerine başka bir millet getirir. Onları Allah sever, onlar da Allah'ı severler. Kendi aralarında çok mütevazı, inanmayanlara karşı ise izzetli ve güçlüdür. Allah yolunda cihad ederler. Yerenin yermesinden, levmedenin kötülemesinden korkmazlar…"
TARİHİ MİSYONUMUZ
Hemen bütün müfessirler, vasıflarını C.Hakk'ın saydığı bu milletin, Abbasi İmparatorluğu'nun inkırazından sonra bayrağı teslim alan Türk milleti olduğunu belirtmişlerdir.
Ayet-i Kerîme'de isim belirtilmediğine göre, şüphesiz bu emanet Türk milletinden başka bir millete intikal edebilir. Fakat kanaatımızca bu bayrak hâlâ Türk milletinin elindedir. Şüphesiz böyledir... Zira İslâm ülkeleri içerisinde, bu taşıması zor ilâhî emaneti taşıma rüşdünü ikmal ve isbat eden başka bir ülke çıkmamıştır. İleride çıkabilir, fakat bugüne kadar çıkmamıştır.
Türk milletinin tarihî misyonu budur. Millet varlığımızın dinî ve millî temelleri bu kadar derin ve sağlamdır. Kendisine "sağ" diyen "sol" diyen; sağ içerisinde türlü ekolleri, sol içerisinde çeşitli fraksiyonları temsil eden bilcümle düşünce grupları, bu temel ve misyonu iyi değerlendirmeli; memleketi Doğu'sunu Batı'sına, Batı’sını Doğu'suna düşman etmeye yeltenirken hangi tarihî vebali yüklendiklerini anlamalıdırlar.
Türk milleti ile oyun olmaz. Bu oyunun içerisinde bulunanlar er veya geç kendileri münkariz olurlar...
Tarihte ve bugün bunun ibretli örnekleri vardır.