Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
İNSANA HİZMET İSLAMİYETİN EMRİDİR - 18 Şubat 1983

İnsan Allah'ın en büyük eseridir. Allah'ın yeryüzündeki halifesi, yaratılmışların en şereflisidir. İnsana hizmet, İslâmiyet'in emri­dir.

Bir gocuğu okşamak, bir hastayı ziyaret, bir fakiri sevindirmek, dulun-yetimin elinden tutmak, inançlarımızda da, geleneklerimizde de makbul davranışlardır..

"İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır."

"Öyle hayırlı insanlar vardır ki, Allah onları insanlara faydalı olsunlar diye yaratmıştır."

“Kim güçlük içindeki bir kimsenin sıkıntısı­nı giderirse, Allan ona dünya ve ahirette kolay­lıklar yaratır.”

"Kim bir mü'minin dünyada sıkıntısını gi­derirse, Allah da ona kıyametin güçlüklerini giderir."

"Kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da dünya ve ahirette onun ayıbını örter."

"Bir kul çevresine yardıma devam ettiği müddetçe Allah onun yardımcısıdır."

"Kim başkasına hizmet ederse, başkaları da ona hizmet eder."

"Hangi genç bir yaşlıya yaşlılığından dolayı hizmet ederse, Allah da ona yaşlandığında hiz­met edecek insanlar yaratır."

"Dul kadınların; fakir ve muhtaçların işleri­ne koşanlar, Allah yolunda cihad etmiş gibi mü­kâfat alırlar."

"Siz ancak aranızdaki zayıfların duaları ile Allah'ın yardımına ve rızıklandırmasına lâyık olursunuz."

"Fakirleri arayınız. Onları görüp gözetiniz. Siz ancak fakirlere yardımlarınız sayesinde Al­lah'tan yardım görürsünüz."

"İnsan, güneşin doğup battığı her gün vü­cudundaki organları sayısınca iyilik yapmak zorundadır. Birbirine kırgın iki kişi arasında ta­raf tutmayarak adalet göstermek iyiliktir. Bi­nek üzerindeki adama- bineğine bindirmek ve­ya eşyasını yüklemek suretiyle- yardımcı olmak iyiliktir. Güzel bir söz iyiliktir. Bir kimseye yol göstermek iyiliktir. Yoldan gelip geçenlere ezâ veren bir engeli kıldırmak iyiliktir."

"Kim bir Müslümanı esaretten kurtarıp, hürriyetine kavuşturursa, Allah da onu cehen­nem azabından kurtarır."

İyilik sadece para ve malla olmaz. Güler yüz göstermek de bir iyiliktir.

"İnsanlara karşı yumuşaklık ve güzel mua­mele ihsan edilen kimseye, dünya ve ahiretin bütün iyilikleri verilmiş demektir."

"Başkalarına sadaka ve akrabaya iyi mua­mele sebebiyle Allah ömrü bereketlendirir, kişiyi son nefesinde kötü kimseler gibi ölmekten korur, her türlü kötülük ve kaçınılması gerekli

"Allah tize insanlar arasında adalet, baş­kalarına karşı iyilik, yakınlarınıza karşı yardım ve insanları her çeşit kötülüklerden kaçındır­manızı emreder."

"Siz, çok sevdiğiniz mallarınızdan Allah'ın emrettiği şekilde ihtiyaç içindekilere yardım etmedikçe iyiliğe ulaşamazsınız."

"Allah’ın kendisine mal verdiği ve o malı ih­tiyaç içinde bulunan fakirler için harcamaya muvaffak kıldığı insan gıptaya (imrenmeye) değer."

"Kim rızkının geniş, ömrünün uzun olma­sını dilerse, yakınları ile olan güzel münasebetlerini devam ettirsin."

"Emri altındakilerin haklarını kısmak, bir kimseye günah olarak yeter."

"Şu üç güzel davranışa sahip bulunan kim­senin muhasebe ve mükâfatı kıyamet gününde kolayca verilecektir. Bu güzel davranış ve fiil­ler, mahrum edene iyilikte bulunup vermek, gönül kırıp gelmeyene gitmek, zulüm ve kötü­lük edeni affetmektir."

"Farzlardan sonra ibadetlerin en faziletlisi, mü'minin kalbine sürür vermektir."

"Bizi aldatan bize kötülük yapan, bizden de­ğildir."

"Güzel söz sadakadır."

Bu misaller, para ve malla; yumuşaklık ve güleryüzle, yakınlık ve iyi muamele ile insanlara hizmetin İslâmiyet'te makbul davranışlar olduğunu belirten örneklerdir.

İnsanlar toplu yaşayan varlıklardır. Toplum içerisinde ihtiyaçlar, tutkular, istekler farklıdır. Milyonlarca insan içerisinde hiç kimse bir­birine benzer yaratılmamıştır.

İsteklerin farklılığı, menfaatlerin çatışması, toplu yaşamanın kaçınılmaz gereğidir. İnsanın bu menfaat farklılığı içerisinde çevresine baş­kalarını düşünerek bakması topluma bir hizmet olacaktır.

Herkesin "ben!" dediği yerde, "ben" de benlik de kalmaz, insanı diğer yaratıklardan ayıran aklı ve vicdanıdır. Aklı ve vicdanı ile ya­şayabilenler, çevrelerine iyilik saçanlardır.

Fakir zengine saygı ile, zengin fakire şef­katle bakabildiği müddetçe, millî bütünlük ve kucaklaşma sürecektir.

Büyük-küçük, âmir-memur, müşteri-tüccar... Bu geniş yürekliliği temsil etmelidir. Büyük küçüğe elini uzatabilmeli, küçük büyüğün uzat­tığı bu eli öpebilmelidir.

Olgun insana düşen, başkalarına katlanabil­mek; bir güler yüz, bir tatlı dille insanların gönüllerini alabilmek; onlara yardım elini uzata­bilmektir.

Zira, insana hizmet, İslâmiyet'in emridir.