Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
İSLAMİYETTE AĞAÇ VE ORMAN - 1 Nisan 1983

KUR'AN-I KERİM'DE AĞAÇ VE YEŞİLLİĞE VERİLEN ÖNEM

Kur'an-ı Kerim'de ağaç, bağ-bahçe ve yeşillik üzerinde önemle durulmuştur, öyle ki ağaç, bahçe ve yeşillikten 253 yerde sözedilmektedir.

Kur'an-ı Kerim'de ağaç ve yeşillik, kaybı istenmeyen bir nimet olarak sık-sık geçen  güzellik tasvir­leridir. Mü'minlere vaadedilen "CENNET" sulak ve yeşil bir âlemdir. Ağaç ve bahçelerin güzel­likleri, düşünenler için birer ibret olarak belirtilir.

"CENNET"le ilgili tasvirlerde ana tema ağaç, meyve, gölge ve akarsulardır:

"Onlar, dikensiz sedir ağaçla­rı; meyveleri birbiri üzerine yığıl­mış muz ağaçları; uzanmış gölge­ler; çağlayan sular; bitip tükenme­yen meyveler içinde, kabartılmış yataklar üzerindedirler". (Vakıa Suresi: 28-35)

"Allah'tan sakınanlara vaadedi­len cennet, altından ırmaklar akan; yiyecekleri bitmeyen, gölgeleri sol­mayan bir cennettir". (Ra'd Suresi: 35)

Allah onunla sizin için ekinler, zeytinler, hurma ağaçlan, üümler ve meyvelerin herbirinden nice nice rızıklar bitiriyor. Bunların herbirinde tefekkür edecek bir zümre için ibretler, dersler vardır." (ah Suresi: 11)

SÜNNET VE HADİSTE AĞAÇ VE YEŞİLLİCE VERİLEN ÖNEM

Peygamberimizin sünnetinde ve çeşitli hadislerinde ağaç dikmenin önemi belirtilmiş,  ağaç ve yeşlilikleri yok etmek yasaklanmış, Peygamberimizin bizzat katıldıkları ağaçlandırma çalışmaları yapılmış, ağaç ve ormandan faydalanma konusunda prensipler konulmuş, hukukî düzenlemeler yapılmıştır.

Bu  hukukî düzenlemelerle, ağaçların tahrip edilemeyeceği MİLLÎ PARK'lar ihdas edilmiş; nizâmî şekilde istifade edilebilecek ağaçlıklar kurulmuş; çevre kabilelerle yapılan anlaşmalara ağaçların yok edilemeyeceğine dair hüküm­ler konulmuş; ağaç ve yeşilliğin korunması için beyannameler ya­yınlanmıştır.

Peygamberimizin birçok ha­dislerinde ağaç dikilmesi ısrarla emir ve tavsiye buyurulmuştur.

Bunlardan bazıları şunlardır:

"Kim bir ağaç dikerse, Allah onun için, diktiği ağacın meyvesi ve yaprağı kadar manevî ecir ve sevap yazar."

"Her kim boş, kuru ve çorak bir yeri sular, ağaçlandırır, ıslah ve ihya ederse, o kimse Allah tara­fından mükâfatlandırılır."

"Kıyamet kopacağı zaman bi­le, elinizde bir fidan bulunuyorsa, onu hemen toprağa dikiniz."

MİLLÎ PARK UYGULAMASI

Mekke'nin belli bölgesi, Hz. İbrahim'den itibaren "HARAM BÖLGE" sayılmış; bu bölgenin ağacını kesmek, yeşilliklerini tahrip etmek, kuş ve diğer yabanî hayvan­larını avlamak yasaklanmıştır.

Hz. Peygamber, Medine 'de de buna benzer bir "YASAK BÖLGE' ihdas etmiştir. Şu hadis bunu belirt­mektedir:

"-Medine'nin, sınırlarını belirt­tiğim şu bölgesini haram kıldım. İki kayalık arasındaki bu bölge haram­dır. Ağaçları kesilemez, hayvanları avlanamaz, otu yolunamaz, ağaç­larının yaprakları tahrip edilemez."

Mekke ve Medine'den sonra ilân edilen 3'üncü "Yasak Bölge" Taif olmuştur.

Hz. Peygamberin, Medine ya­kınlarında, zatî ihtiyaçların karşı­landığı bir ağaçlık tesis ettirdiği de bilinmektedir.

Bu uygulamalar, bugün de örnek alınabilecek bir sosyal disip­lini ifade etmektedir.

O halde orman ve yeşil sahalarımızı korumak; kesilen her ağaç yerine yenisini dikme anlayışı­na ulaşmak; ağaç ve ormanın sosyal, kültürel ve ekonomik zaru­retini çevremize anlatmak; yaşayı­şımız, sağlığımız, geçimimiz, iklim düzenimiz ve topraklarımızın mu­hafazası için muhtaç olduğumuz orman sahamızı arttırmak zorunda­yız.

Ecdadımızdan devraldığımız yeşil vatan cennetini korumak hem dinî, hem millî bir vazifemizdir.