Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
İSLAMİYET FİKİR VE İNANÇ HÜRRİYETİNİ TEMİNAT ALTINA ALMIŞTIR - 22 Nisan 1983

İslâmiyet'in fikir ve inanç hürri­yetine verdiği ehemmiyet, ayet ve hadislerde önemle belirtil­miştir.

Ku’ran-ı Kerim ve hadislerde yeralan bu hükümler, Hz. Peygam­berin hayatından başlayarak bütün İslâm tarihi boyunca uygulanmış­tır.

Hicretin 1'inci yılında Medi­ne'de yayınlanan "EMİRNAME", Hıristiyan teb'anın hayat ve ibadet haklarını teminat altına almıştır. Yahudilerin hayat ve ibadet hakları ise aynı yıl yürürlüğe konulan 47 maddelik yazılı anayasa ile tanın­mıştır.

Hz. Peygamber, bütün tatbi­katında ayrı dinden insanların inanç ve ibadetlerine müsamaha göstermiştir. Hudeybiye Muâhedesi'nde müşriklerin ileri sürdükleri şartları anlayışla karşılamış; Hayber'in fethinde ganimet olarak ele geçirilen "TEVRAT" nüshalarını sa­hiplerine iade etmiş, ibadet edenle­re, rahib ve zâhidlere dokunulmamasını emretmiş, fethedilen top­raklarda yaşayan gayrimüslimleri kendi inanç ve ibadetlerinde ser­best bırakmıştır.

TATBİKATTAN ÖRNEKLER

Mağlûp milletlerin inanç ve ibadetlerine müsamaha gösteril­mesine en canlı örnekler Kudüs ve İstanbul'un fethi üzerine yerli halka tanınan din hürriyeti olmuş­tur.

Kudüs'ün fethinden sonra yerli halk âyin ve ibadetlerinde tamamen serbest bırakılmışlardır.

İstanbul'un fethinden sonra ise yerli Hıristiyan halka şu imtiyaz­lar tanınmıştır:

"1- Başta Patrik olmak üzere, bütün piskopos, papaz ve Sinod Meclisi azaları her türlü taarruzdan masundur. 2- Patrik, düşmanlarına karşı devletin himayesindedir. 3-Bütün ruhaniler her türlü vergiden muaftır. 4- Ortodoks Kilisesi kendi nizam ve kanunlarına göre idare edilecektir. 5- Patrikhanenin Sinod denilen millî ve ruhanî meclisi, kilise ve cemaat bütçelerini tanzim ve idare edecek, piskoposların kararlarına karşı temyiz mahkeme­si vazifesini ifa edecektir. 6- Nikâh, defin, vasiyet ve miras muameleleri kilise kanunlarına göre Patrikhane tarafından ifa edilecektir. 7- Kilise Hıristiyan cemaat arasında ortaya çıkacak hırsızlık, gasp, dolandırıcı­lık gibi suçları da yargılayacak, bu gibi suçlulara ancak kilisenin tayin ettiği müeyyideler uygulanabile­cektir. 8- Ayinler bütün şehir ve köylerde eskiden olduğu gibi ale­nen ve mûtad merasimle tes'id edilecektir. 9- Hiçbir kiliseye do­kunulmayacaktır. 10- Hıristiyan halk makul bir cizye ve haraç vergisi dışında hiçbir mükellefiyet­le yükümlü olmayacaklardır."

BATILI YAZARLARIN İTİRAFLARI

İslâmiyet’in fikir ve inançlara tanıdığı bu geniş müsamaha, Batılı yazarlar tarafından da itiraf edil­miştir.

Buna dair bazı örnekler şun­lardır:

"Muhammed, kumandanlarını rahipleri öldürmekten men etti. Zira onlar, dua eden insanlardı. Ömer Kudüs'ü aldığı zaman Hıristiyanlara hiçbir fenalık yapmadı. Haçlılar Kudüs'e hâkim oldukları zaman ise, bütün Müslümanları katlettiler. Yahudileri ateşte yaktı­lar." (George Rivaire)

"Hıristiyan milletler dinî mü­samahayı Müslümanlardan öğren­mişlerdir." (Michoud)

"Kur’an'ın yayılmasında kuv­vetin hiçbir tesiri olmamıştır. Zira Müslümanlar mağlûp milletleri din­lerinde serbest bırakmışlardır. Eğer Hıristiyan milletler İslâmiyet’i kabul etmişlerse bunun sebebi Müslü­manların kendilerine karşı, eski hükümdarlarından daha âdil ve müsamahalı davranmalarıdır." (Gustave le Bon)

SONUÇ

Fikir ve inanç hürriyeti, insa­nın doğuştan sahibolduğu tabiî haklardandır. İslâmiyet bu hakları beşerî sistemlerden çok önce temi­nat altına almıştır. Gayrimüslimlere tanınan fikir ve inanç hürriyetine dair haklar Kur'an'da, Sünnette, yazılı metinlerde, uygulamalarda, talimatlarda ve pratik hayatın her safhasında yer almıştır.