Müslüman kendisinden emin olunandır. Eli ile hayır, dili ile iyilik dağıtandır. Onun Allah'a açılan gönlü, varlığımıza duadır.
İman bir terbiye, bir disiplindir. Kötülüklere, yalana, rüşvete, devlet malı yemeye, kul hakkı almaya siperdir. İman bir duadır. Hayrı, iyiliği. Hakk'a itaati, haksızlığa isyanı ululamadır, ihyadır.
Ruhu imanla bezenenin gözü kötülüğe kapalıdır. Gönlü imanla yıkananın ona iyiliğe kapıdır. Mü'minin imanı, kötülüklere kalkandır.
"Gerçek mü'minler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer, ayetleri okunduğu zaman imanları artar, rablerine gerçekten bağlanır, tevekkül ederler. Namazlarını dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verilen şeylerden ihtiyaç içindekilere dağıtırlar, işte gerçek mü'minler bunlardır!"
Kur'ân-ı Kerîm'de sıfatları böylece sayılan mü'minler, asla kötülük yapmayanlardır. Allah'a itaat eden, vazifesine riayet eden, birbirini seven, zamanını en iyi değerlendiren, çalışarak güçlenen, isteyen değil veren, bilgisi ile kafaları aydınlatan, ahlâkı ile gönülleri tutuşturan, maharet ve hüneri ile çevresini yeşerten, haksızlığa iltifat, zulme itaat etmeyen, yalan ve hiyleye düşmeyen, maddede ve fikirde uyuşturucularla uyuşmayan, kafasını zinde, bedenini canlı tutan, tedbiri tevekkül, tevekkülü tedbirle barıştıran, aklı ve akıllılığı ile hayata yön verendir.
İYİLİĞİ EMREDER. KÖTÜLÜĞÜ ZEMMEDER
Mü'minin varlık sebebi budur! Müslüman, "İnsanların hayrı ve saadeti için yaratılan insandır. Hep iyiliği emreder, hep kötülükleri zemmeder, ona düşenleri ikaz eder.''
İnanan insanlar topluluğu, kötülüklerin bilinmediği bir dünya cenneti oluştururlar. Orada cinayet yoktur. Orada sabotaj yoktur. Orada kaçakçılık, karaborsacılık yoktur. Orada sevgi vardır. Zira onlar, "Birbirlerini sevenler için nebilerin ve şehitlerin bile imrenecekleri dereceler, mükâfat ve makamlar vardır." Hadis-i Kutsi'sinin sırrına erenlerdir.
"Birbirine sevgi, saygı ve kardeşlik gösterenler nerdedir? Ateş ve sıcaktan korunacak hiçbir şeyin bulunmadığı günde onları arşımın gölgesinde gölgelendireceğim!" Kutsî Hadîs’i onlar içindir!
Onlardır hayra vesile, şerre siper olanlar! Zira onlar, "Hayra sebep olanın hayır yapmış, şerre sebep olanın şer yapmış olduğu"nu bilenlerdir.
Onlardır, "iyiliği emir, kötülüğü nehyedenler." Zira onlar, bunun için yaratılmışlardır. "Aranızda insanları hayra çağıran, iyilikleri yayan, kötülükleri önleyen insanlar bulunsun" Kur'an buyruğunun mutlu muhataplarıdır.
YERYÜZÜNÜ CENNET YAPANLAR
Onlar, yeryüzünü cennet yapanlardır. Güçlülükse en güçlü, iyilikse en iyi olanlardır. Güçlerini, kuvvetlerini hayır yolunda harcayanlardır.
Onlar hayatlarını Allah'a adayanlardır. "Allah'ın yeryüzündeki halifesi" onlardır. Allah için yapar, Allah için koşar, Allah için yaşarlar. Allah'ı anar, O'nu düşünürler. Düşünceleri Allah için temiz, işleri Allah için doğru, içleri Allah için aydınlıktır.
Kucakları muhtaçlara barınaktır. Gönülleri açık, kafaları aktır.
İMAN BİR TEMİNATTIR
İman bir mesuliyettir, iyi yaşamaya, iyiyi yaşamaya söz vermedir, ahittir. Allah'a inananın eli onun için haksızlığa kalkmaz, iman nimetine erenlerin kolu onun için kul hakkına uzanmaz...
İman bir terbiyedir, iyiliğe yönelme, hayra yönlendirmedir. Allah'a inananın gönlü bu terbiye ile yüceliklere yücelir...
İman bir teminattır. Fitnenin, kötülüğün, şerrin eridiği mi'yardır, inanana herkes inanır.
İman bir nimettir. Yoklukları gideren, varlığa yönelten, Hakk'a yükselten servettir.
İman bir yönelmedir, insan olarak, millet olarak, ayakta kalmaya yakarmadır.
Onun için Allah'a açılan el, variığımıza duadır.