Hamdi Mert :: hamdimert.com
Köşe Yazıları
TÜRKYURDU 100 YAŞINDA - 14.03.2011

İstiklal Marşımızdan 10, Cumhuriyet’i kabulümüzden 12 yıl kıdemli..Osmanlı’nın en badireli döneminde; 1911 yılında yayına başlamış ve hala çıkıyor..

   Çıkaran mı?.Türkocağı Derneği, o günkü adıyla Türkyurdu Cemiyeti..Dergi, Türkocağı cemiyetiyle, cemiyet Türkyurdu dergisiyle yaşıt..Yani Türkyurdu Cemiyeti kurulmuş ve kurulduğu yıl “Türkyurdu” mecmuasını neşretmeye başlamış..O gün bugündür vatanperver kadrolar nesilden nesile bir bayrak yarışı gibi irfan hayatımızı ayakta tutmak için direniyorlar..

   İlk Cihan Harbi, Çanakkale, İstiklal mücadelemiz, kuruluş sancılarımız, İnkılaplarımız ( bazılarına göre devrim ), Batılılaşma (kimileri buna modrernleşme diyor) serüvenimiz, tek parti ve İstiklal Mahkemeleri maceramız, İkinci Cihan Harbi depremi ve sonrasında çok partili dönemi de içine alan ve hala devam eden doğu-batı med-ceziri..

   İnişli-çıkışlı bu maceradan Türkocakları da nasibini almış ve 1930’da kapatılmış..Taa 1949’lara kadar..

   Türkyurdu bütün bu gel-gitlerde ne fanatik “Batı’cı”, ne kapalı “Doğu’cu”..Geçmişi asla inkar etmeden geleceğin ortak akılla inşasını savunan, bunun için direnen, imkansızlıklar içerisinde bile sesini kısmayan kadrolar..Kavgalara “Dur” diyen; yanlışları düzelten; hep doğruyu işaret eden bir soluk..

   1911 kadrosuna bir bakın: Mehmet Emin Yurdakul, Akçuraoğlu Yusuf, Akil Muhtar Özden, Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Mehmet Tevfik, Ağaoğlu Ahmet, Fuat Sabit ve diğerleri..

   İstiklal Marşı’ndan da, Kurtuluş mücadelemizden de, Cumhuriyet kuruluşumuzdan da daha kıdemli dedim..Aslında Türkyurdu ve Türkocağı kurtuluş ve kuruluşumuzun da, istiklal ve marşının da görünmez iç dinamikleri..

   BİR GÜZEL HABER

   Türkyurdu’nun son sayısı, 100 yılın gel-gitli macerasını hikaye eden bir özel sayı olarak çıktı..Tam 258 sayfa..

   Türkocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür –bu sessiz güç- 100 yılın dönüşümlerini özetliyor.. Sayfalara sığar mı?.O, kendine mahsus anlatım mahareti ile bunu başarmış..Bir asırlık arşivi ele geçirebilir misiniz? Bu özetle, ipuçlarını yakalayabilir, size lazım olanlarının peşine takılabilirsiniz..

   Mehmet Saray hoca, Ocağın ve Derginin emektarlarını yani kahramanlarını ve hizmetlerini anlatıyor..Osmanlı’dan-Cumhuriyet’in derinliklerine bizi taşıyan o kahramanları bilmek/hatırlamak isteyenler için..Fikir üreten, yol-yordam öğreten, geçmişi-gelecek ile, geleceği geçmişle irtibatlandıran nice yazar, düşünür ve san’atkar..

   Türkyurdu’nun ve Türkocağı’nın yaşayan kahramanı Yücel Hacaloğlu çağdaşı ve selefleri fikir mimarlarımızı anlatıyor..Sevgili Çağatay Özdemir ve Ömer Özcan’la oluşturduğu o bereketli üçlü sohbetle..Ömer Öztürkmen’den- Eşref Edip ve İsmail Hami Danişmend’e kadar, kendinizi yüzyılın kah deli ve coşkun; kah duru ve duruşkun akışına bırakmak istemez misiniz?.

   “Türk” deyince, kıt aklına başka ırkların mikropları üşüşen zıpırların öğrenmesi gereken sentezi İkbal Vurucu kaleme almış..”Türk” kavramının bir ırkın değil, tarihi-kültürel oluşumun ana ekseni oluşunu..”Millet” ve “Milliyet” kavramlarının bilerek-bilmeyerek ırk ve ırkçılığı çağrıştıracak bir aymazlıkla istimal edilmesindeki yanlışı..

   ”Etnik milliyetçilik”, ”Dini milliyetçilik”, “Mezhepsel milliyetçilik” gibi yanlış kullanımlardan rahatsızlık duyanlar, İkbal Vurucu’nun bu yerinde ve zamanında vurgusunu mutlaka okumalıdırlar..

   Levent Bayraktar, Türkocağı ve Türkyurdu’nun 100 yıllık çabalarının ana-temasını bir “Medeniyet tasavvuru” olarak ele alıyor..Unuttuğumuz değerlerimiz Mümtaz Turhan, Nurettin Topçu, İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Mustafa Şekip Tunç ve Ziya Gökalp’ın felsefi, sosyolojik...bilimsel yorumlarıyla..

   Tek parti kapanıklığından çok partili demokrasiye, yani “Med-cezir”li bir muhataralı gidişten öze dönüş yolculuğunda benim neslimin elindeki en temelli pusula “Türkyurdu” dergisi idi...Yol haritamızı onunla çizdik..Geçmişimizi onunla tanıdık, geleceğe onun gözlüğünden baktık, fikirlerimizi orada yazılanlarla derinleştirdik..

   Binlerce yıllık “Devlet” ve “Millet” olma birikimimizi gündelik ve gel-geç politikalara yedirmeden; kendini belli etmeyen bir dip-dalga gibi ülkeyi bugünlere taşıyan kadroları, yaşayanları ve selefleri ile gönül dünyanıza yerleştiriniz ve “Türkyurdu”nun son sayısını gecikmeden edinip, başucunuza koyunuz..

   -Türkyurdu Dergisi: Sezenler Sok. 4/12 Sıhhıye-Ankara

   -Turkyurdu.com.tr